2-2’ye şükür, ya 5-2 olsaydı

2-2’ye şükür, ya 5-2 olsaydı

Geçtiğimiz hafta derby maçta Adana Demirspor’a kaleci Zülküf’ün hatalarından dolayı yenilen Adanaspor dünde konuk ettiği  TKİ Tavşanlı Linyitspor’a puan kaptırdı. Önce 17. Dakikada Mbilla’nın golüyle 1-0 öne geçen Turuncu Beyazlı ekip 23. Dakikada Cem’in mükemmel golüyle skoru 2-0’a getiren Adanaspor’dan fark yapmasını beklerken bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Ligin en çok gol yiyen takımını saha ve seyircisi önünde konuk eden Adanaspor’un iki golü de her iki yarının uzatma dakikalarında yemesi bir  rehavetin habercisi olarak değerlendirilebilir. Turuncu Beyazlı ekibin ilk yarı soyunma odasına 2-0 önde gideceğini beklerken 45+1’de kalesinde gol görmesi moralleri bozarken, ikinci yarıda daha derli toplu bir futbol oynamasını bekledik.

Karşılaşmanın 45, dakikasında Adanaspor’un 2. Golünü atan Cem Özdemir’in yerine oyuna giren Emre Toraman ile 65, dakikada Chıbuzor’un yerine oyuna dahil olan Metin Akan’ın takıma katkı sağlamasını bekledik. Ancak, özellikle Metin Akan’ın ayağına gelen her topu rakip takım futbolcularına kaptırması bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Bir futbolcu ayağına gelen her tpu kaptırır mı bunu da Metin’de gördük.

Dünkü karşılaşmada yediği gollerde Zülküf  her ne kadar hatalı olsada takımını fark yemekten kurtardı.

Eğer kaleci Zülküf,  Tavşanlı Linyitspor’un ataklarını önlemeseydi konuk ekip sahadan en az 5-2 galip ayrılırdı. Zülküf  3 net pozisyonda gole izin vermeyerek hezimeti önledi.

Maç 2-1 Adanaspor’un üstünlüğüyle devam ederken 4. Hakemin 5 dakika uzatma göstermesi Turuncu Beyazlı takım için bir dezavantaj teşkil ediyor. Nitekim konuk ekip 90+2. Dakikada Ferhat’ın golüyle skoru 2-2’ye getirdi.

Bu kadar hata yapan Adanaspor’un buna da şükür demesi lazım. Zira böylesine defans hatasıyla maç Tavşanlı’nın 5-2 galibiyetiyle sona erebilirdi..

Maçın sonunda teknik direktör Levent Eriş’in taraftarla tartışması hiç de hoş olmadı.. Beyefendi bir kişiliğe sahip olan Levent Eriş’e bu davranış yakışmadı..

 

Hüseyin SUNGUR

15.10.2012 13:30:55

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI