2 BİN ÖĞRENCİYE SATRANÇ TAKIMI
Manşet Haber 24.02.2017 15:57:41 0

2 BİN ÖĞRENCİYE SATRANÇ TAKIMI

2 BİN ÖĞRENCİYE SATRANÇ TAKIMI

Kozan Belediyesi ilçe merkezi ve köy okullarındaki öğrencilere 2 bin satranç takımı hediye etti.
Kozan Belediye Başkanı Musa Öztürk çocukların eğitimine destek olmak amacıyla satranç takımı hazırlatıldığını öğrenci ve öğretmenlere dağıtıldığını söyledi. Okulları ziyaret eden belediye ekipleri, özellikle satranç kulübü olan okullara yakından destek veriyor. Kozan Belediyesi Başkan Yardımcısı Yaşar Şenöz son olarak Fatih Anadolu Lisesi ve Osman Gazi Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerine belediyenin hazırlattığı satranç takımlardan hediye etti. kozan_santranc (1)
Kozan Belediyesi’nin 2 Haziran Kozan’ın Kurtuluşu haftası etkinlikleri kapsamında yıllardır Türkiye Satranç Federasyonu ile birlikte Kurtuluş Turnuvasını düzenlediğini ifade eden Belediye Başkanı Musa Öztürk, eğitime verdikleri desteğin artarak devam edeceğini söyledi.
Kozan Belediyesi’nin eğitim yayınları kapsamında Türkiye’de ilk kez hazırlanan Madde Bağımlılığı Önleyici ve Koruyucu Aile Eğitimi El Kitabı, boyama kitabı, enerji tasarrufu broşürü ve Türkçe – İngilizce Kozan tanıtım broşürü de bulunuyor.
ADANAULUS.COM

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°