Meksika’da 530 Kilometre Uçtular
Manşet Haber 14.02.2014 12:09:21 0

Meksika’da 530 Kilometre Uçtular

Meksika’da 530 Kilometre Uçtular

 

 

ahas meksikada3Adana Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle yurt içi ve yurt dışında yarışmalara katılan Adana Havacılık ve Adrenalin Sporları Kulübü (AHAS) Meksika’dan da başarıyla döndü.

Meksika’nın Başkenti Mexsico City’de yapılan yarışlara Güner Akkaya, Ayşe Bayrak ve Semir Sayır’dan oluşan ekiple katılan Büyükşehir AHAS, Brezilya’dan sonra Paragliding World Cup Mexika 2014 elemelerini de geçmeyi başardı.

12 gün süren müsabakalarda toplam 530 kilometre görev uçuşu gerçekleştiren AHAS ekibi finale giden yolda ikinci vizesini aldı.

AHAS Başkanı Güner Akkaya, Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği destekle Adana’yı ve Türkiye’yi her yarışmada en iyi şekilde temsil etmeye çalıştıklarını anlattı.

Elde ettikleri başarıda Zihni Aldırmaz’ın desteğinin tartışmasız en büyük pay sahibi olduğunu vurgulayan Güner Akkaya, “Sayın Başkanımız Zihni Aldırmaz, verdiği destekle yamaç paraşütü sporunun hem Adana’da hem de ülkemizde gelişmesinde en büyük etken olmuştur. Kendisine sonsuz teşekkür ediyoruz” dedi.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°