3 ambulans hizmet dışı
Manşet Haber 19.10.2012 09:28:59 0

3 ambulans hizmet dışı

3 ambulans hizmet dışı

Adana İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde 112 acil olarak hizmet veren 3 adet ambulansın kaskolarının yapılması için istenilen her bir ambulans başına 15 bin lira ücretin yüksek olması nedeniyle hizmet veremedikleri öğrenildi.

Günaydın Adana Gazetesinin haberine göre, Değeri 43 bin lira olan ve Adana'daki acil olaylarda kullanılan 2 adet 112’ye ait ve 1 adet de bir hastaneye ait olduğu bilinen ambulansların geçen yıl bin liraya kaskosu yapılır iken bu yıl sigorta şirketleri ‘bu 3 ambulans kaza yapmıştır. Dolayısıyla risk oranı arttığından kasko yapma oranımızda 15 bin liradır’ yanıtı vererek kasko yapmadılar. Sigorta şirketlerinin riskli görerek kasko yapmadıkları ambulanslar için müdürlük yetkilileri de risk almadıkları için ambulansları hizmete koyamadılar.

SIFIR AMBULANS DA RİSKLİDİR
Ambulansların kaza yapma risklerinin her zaman olduğuna dikkat çeken yetkililer, ‘bin liraya yapılan kaskonun 15 bin liraya çıkarılmış olması haksızlık ve rekabet unsurlarına uygun değildir. Bizim de yapacak bir şeyimiz yok. Hiçbir sürücü üzerinde tıbbı malzeme bulunan bir aracıda kaskosuz bir şekilde kullanmak istemiyor’ diyerek düşüncelerini aktardılar. Sigorta şirketleri ise kasko yapabilmek için aracın daha önce yaptığı kazaların da dikkate alındığını ve verilen rakamın bu nedenle yüksek olduğunu ifade ettiler. Öte yandan 130 bin lira değerindeki Mersedes marka bir araç piyasada bin 500 liraya kasko yapılabiliyor.(Günaydın Adana Gazetesi)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°