“3 BİN DEĞİL, 1776 KİŞİNİN İŞ AKDİ FESH EDİLDİ”
SİYASET 27.06.2020 12:57:46 0

“3 BİN DEĞİL, 1776 KİŞİNİN İŞ AKDİ FESH EDİLDİ”

“3 BİN DEĞİL, 1776 KİŞİNİN İŞ AKDİ FESH EDİLDİ”






Adana Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı öncesi 1500 kişinin çıkışının söz konusu olmadığını, şu ana kadar 3 bin değil, 1776 kişinin iş akdinin  fesh edildiğini, bunların da seçimden 6 ay önce işe alınanların oluşturduğunu açıkladı.





Adana Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu’ndan “Kamuoyunun dikkatine!” başlıklı açıklama şöyle:





Bir siyasi parti işçi hakları komisyonundan yapılan açıklamada Adana Büyükşehir Belediyesi’nin şu ana kadar 3 bin işçinin çıkışını verdiği, Kurban Bayramı öncesinde de 1500 işçinin daha işten çıkarılacağını öne sürüldü.





Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; Adana Büyükşehir Belediyesi şu ana kadar 3 bin değil, 1776 kişinin iş akdini feshetmiştir. Buradaki tek amaç;  batan, çöken, iş yapamayan, Adana’ya hizmet etme gücünden yoksun bırakılmış Adana Büyükşehir Belediyesi’ni düştüğü kötü durumdan kurtarmaktır.





Ayrıca iş akdi feshedilenler; seçimden önceki son 6 ayda işe alınanlar, halkın seçtiği başkana “terörist” diye hakaret edenler, daha önce işe gitmediği halde 31 Mart 2019 seçimlerinin ardından işe gidip gelmeye başlayanlar ve mesaiye geldiği halde iş gücünden hiçbir şekilde istifade edilemeyenlerdir.





Kurban Bayramı öncesi 1500 çalışanın işten çıkarılacağına dair iddia ise kesinlikle doğru değildir. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir planı, amacı ve hazırlığı kesinlikle yoktur.





Durum böyle olunca kamuoyuna yapılan açıklamanın yalan, dedikodu ve iftira olduğunu söylemek kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu tür gerçekle ilgisi olmayan iddiaları, gerçekmiş gibi dile getirmek Adana’ya zarar vermektedir.





Üstelik bu tür yalanların bazı basın yayın organlarında, gazetecilik etiği hiçe sayılarak haber haline dönüştürülüp kitlelere iletilmesi çok daha üzücüdür.





Adana Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°