“3 Dakika Kuralı Her Zaman Geçerli”
Manşet Haber 10.05.2016 01:40:49 0

“3 Dakika Kuralı Her Zaman Geçerli”

“3 Dakika Kuralı Her Zaman Geçerli”

Çukurova Ünacil_tip_egitimiiversitesi (ÇÜ) ev sahipliğinde ÇÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri (Paramedik) Derneği Adana İl Başkanlığı işbirliğiyle 'Hastane Öncesi Alanda Tıbbi Müdahale Günleri' kapsamında 'Erişkin Yaşam Desteği ve Tıbbi Aciller” eğitimi düzenlendi. İlk ve acil yardım alanında eğitim gören/çalışan yaklaşık 4000 sağlık personeli ve adayıyla güncel bilgilerin paylaşılması amacıyla böyle bir etkinlikte, hastane öncesi alanda tıbbi müdahalenin önemi vurgulandı.acil_tip_egitimi (1)

Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi’nde gerçekleşen etkinliğin açılış törenine Adana Vali Yardımcısı İsmail Hakkı Ertaş, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Erdoğan, ÇÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Neslihan Boyan, Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Anış Arıboğan, Adana İl Sağlık Müdürlüğünden Müdür Yardımcısı Dr. Reyhan Mazı, Acil ve Afetlerde Sağlık Hizmetleri Şube Müdürü Dr. Ahmet Yücel Çomu, İdari ve Mali İşler Şube Müdürü Gülcan Sürer ile Adana 112 İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Nihat Taşdoğan ve çok sayıda akademisyen katıldı.

 “3 Dakika Kuralı Her Zaman Geçerlidir.”seref_erdogan

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Erdoğan, insan hayatı için acil müdahalenin çok önemli olduğuna değinerek, bu alanda çalışanların çok dar sınırlar içinde müdahale etmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Prof. Dr. Şeref Erdoğan “Üç dakika kuralı her zaman geçerlidir”. Beynin en önemli entellektüel fonksiyonlarını birleştiren kortikal alanın oksijensizliğe üç dakikadan daha fazla dayanamayacağını temel olarak biliyoruz. İlk müdahale için zaman çok dar ve kıymetlidir. Bu nedenle hızlı, sistematik ve titiz müdahale çok önemlidir. Dolayısıyla sizlerin iş yükü, sizlerin sorumluluğu çok yüksektir. Acil durumlarda hastaların kurtarılması sizlerin özverili çalışmasına bağlıdır. Bu anlamda zaman zaman düzenlenen çalışmalar ve akademik bilgilerin yenilenmesi için yapılan toplantılar çok değerlidir.” dedi.

 “Doğru ve Hızlı Müdahale Çok Önemli”

ÇÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Neslihan Boyan ise, yaralılara ve hastalara olay yerinde veya hastaneye ulaşıncaya kadar geçen süre içinde yapılan doğru ve hızlı tıbbı müdahalenin hastaların sağ kalımında ve iyileşme sürecinde büyük önem arz ettiğini belirterek, verilecek eğitimde alınacak bilgilerin de çok önemli olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Boyan konuşmasına şöyle devam etti;

“Günümüzde bilim ve teknolojinin her geçen gün değişmesi nedeniyle sizler için bu gibi toplantılar hem mezuniyet öncesi hem de mezuniyet sonrası dönemde yeni gelişmeleri öğrenmeniz, çağı takip etmeniz açısından önemlidir. Yani yaşam boyu öğrenmenin devam ettiğini bilmenizi ister ve bu gibi toplantılara sık sık katılmanızı, eğitim toplantılarını takip etmenizi, güncel konularla yakından ilgilenmenizi öneririm. Bu kapsamda düzenleme kuruluna, emeği geçen tüm akademisyenlere ve katılımcılara teşekkür ederim.” dedi.

“Güncel Konuları Takip Etmek Önemli”

Adana İl Sağlık Müdürlüğünü temsilen gelen İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Reyhan Mazı da, Sağlık Müdürlüğü bünyesinde çok sayıda hizmet içi eğitimler düzenlediklerini bildirdi. Hizmet içi eğitimlerin yanı sıra akademisyenler tarafından verilen, güncel değişikliklerin vurgulandığı bu ve benzeri eğitimlerin tüm sağlık profesyonellerinin mesleki gelişimleri için büyük önem taşıdığını ettiğini vurguladı. Dr. Mazı, “Sağlık çalışanları için bu denli önemli bir toplantının düzenlenmesinde emeği geçen Çukurova Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’na, Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri (Paramedik) Derneği Adana İl Başkanlığı’na teşekkür ederim” dedi.

 “Hastane Öncesi Alanda Tıbbi Müdahalede Son Gelişmeler.”

Çukurova Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım Program Koordinatörü ve bu eğitimin Düzenleme Kurulu üyesi Yrd. Doç. Dr. Azade Sarı, ilk ve acil yardım ile ilgili güncel bilgileri, bu alanda eğitim gören ve çalışan sağlık personeliyle paylaşma ihtiyacı duyduğunu ve bunun bir akademik sorumluluk olduğunu belirtti. Yrd. Doç. Dr. Sarı, “Ülkemizdeki Acil Servis ve 112’lerde, en sık ERC (Avrupa Resusitasyon Cemiyeti) ve AHA (Amerika Kalp Derneği)’nın hazırladığı yaşam kılavuzları takip edilmektedir. Bu toplantının düzenlenmesindeki amacımız, her 5 yılda bir güncellenen ve en son 2015 yılı Ekim-Kasım aylarında yayınlanan bu yaşam kılavuzlarındaki değişiklikleri ve alanda sık karşılaşılan acil durumların müdahalelerini vurgulamaktır.” dedi.

Çukurova Üniversitesi, Başkent Üniversitesi,Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi ve Mersin Toros Devlet Hastanesi’nden deneyimli akademisyen ve uzman hekimler tarafından verilen eğitimin oturum başkanlıkları Prof. Dr. Zeynep Kekeç, Prof. Dr. Ahmet Sebe ve Doç. Dr. Betül Gülalp tarafından yapıldı.

Gün boyu devam eden eğitimde “Erişkin Temel ve İleri Yaşam Desteği”, “Hastane Öncesi Alanda Mekanik Ventilasyon”, “Solunum ve Kardiyak Aciller”, “Özel Durumlarda Kardiyak Arrest”  ve “Ölüm Kararı Vermenin Adli Boyutları” detaylarıyla katılımcılarla paylaşıldı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°