33 bin kişilik stadı kim yapacak?
Manşet Haber 16.04.2013 17:21:32 0

33 bin kişilik stadı kim yapacak?

33 bin kişilik stadı kim yapacak?

Ak Parti Adana  Milletvekili Fatoş Gürkan’ın ihalesinin 10 Nisan’da yapılacağını açıkladığı 33 bin kişilik yeni stad yapımını kimin üstlendiği henüz açıklanmadı.

yenistadyum_Yeni stadyumun Adana’ya  yakışan, ülkemizin sayılı tesislerden biri olacağını ifade eden Gürkan, yaptığı açıklamada şu ifade yer vermişti:

“Stadımızın ihalesi 10 Nisan 2013 tarihinde saat 14:30 da yapılacak. Stad, mümkün olan en kısa sürede tamamlanarak Adanalı hemşerilerimizin hizmetine girecektir. Sayın Başbakanımızın Adanamıza yeni şehir stadyumu yapılacağı müjdesi vermesinin hemen akabinde çalışmalara başlanmış,  ilimize yapılması planlanan tesisler için Gençlik ve Spor Bakanlığı ile TOKİ arasında 30 Aralık 2011 tarihinde protokol imzalanmıştı. Daha sonrasında devam eden proje çalışmaları, zemin etütleri, maliyet hesapları stadyum için tamamlanmış ve önümüzdeki 10 Nisan gününe ihale tarihi almıştır.

Yeni stadyum da neler var:

7 Bin 500 kişilik spor salonu, 2 Bin 500 seyirci kapasiteli tam Olimpik kapalı yüzme havuzu, 8 kulvarlı atletizm pisti, doğal çim yüzeyli futbol sahası, sporcu sağlık merkezi, müstakil antrenman salonları, gençlik merkezi binası, idari bina ve lojmanlar için ise proje çalışmaları yürütülmektedir. İlimize kazandırılacak bu önemli tesisler, iki ayrı parselde yapılacaktır. 33 bin seyirci kapasiteli stadyum

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°