41 havuzda yüzme kursu
Manşet Haber 22.07.2013 10:51:51 0

41 havuzda yüzme kursu

41 havuzda yüzme kursu

Adana(Ulus)--ashavuzBüyükşehir Belediyesi “Çocuklarımız yüzme öğrenecek, anaların yüreği yanmayacak” sloganıyla  bu yıl 41 havuzda başlattığı yüzme kurslarının birinci dönemi sona erdi.

Yüzme kurslarında 5 bin 200 çocuğa yüzme öğretildi. Yüzme kurslarının bugün başlayan ikinci dönemi 8 Ağustos tarihinde sona erecek. Yüzme kurslarının ikinci döneminde de 5 binin üzerinde çocuğa yüzme öğretilmesi planlanıyor.

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, her dönem 5 binden çocuğumuza yüzme öğreteceklerini belirterek, bu yaz döneminde yüzme öğrenen çocuk sayısının 20 binin üzerine çıkacağını söyledi.

Yüzme kurslarından önce çocukların Baraj Gölü’ne, DSİ sulama kanallarına girdiğini ve yüzme bilmedikleri için çocuklarımızın boğularak hayatını kaybettiğini ifade eden Zihni Aldırmaz, “Yüzme kurslarımız başladıktan sonra boğulma olaylarında büyük azalma oldu. Çünkü yüzme bilmeyen çocuk boğulmaz. Ayrıca 40’ın üzerinde havuz açtık. Çocuklarımız yüzmek ve serinlemek için artık kanallara değil yüzme havuzlarına gidiyor” dedi.

Yüzme kurslarında engellileri de unutmadıklarını kaydeden Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, “Seyhan ve Yüreğir’deki 2 havuzumuzu sadece engelli gençler için ayırdık. Yaz boyunca engelli gençlerimiz bu havuzlardan yararlanacak” şeklinde konuştu.

Zihni Aldırmaz, kurslara katılanlara havuz kıyafetlerinin ücretsiz verildiğini ayrıca, çocukların fotoğraflı yüzme havuzu giriş kartlarıyla kurs süresince belediye otobüslerinden de ücretsiz yararlandıklarını sözlerine ekledi.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°