Ünlü  tespih Sanatçıları Adana’da buluşuyor
Manşet Haber 20.03.2015 08:45:13 0

Ünlü tespih Sanatçıları Adana’da buluşuyor

Ünlü tespih Sanatçıları Adana’da buluşuyor

Onatça Otomotiv Genel Müdürü Barış Onatça, bir ilke imza atarak, ‘Divan-ı Tespih’ adını verdiği sergide Türkiye’nin en ünlü 40 tespih Sanatçısını 23-28 Mart 2015 tarihleri arasında Adana’da buluşturacak

Binlerce yıldır kimileri için ibadet yaparken, kimileri için oyalanırken, kimileri içinse statü sembolü olarak kullanılan tespihin Türkiye’deki en ünlü 40 sanatçının tespihleri, Barış Onatça’ nın girişimiyle 23-28 Mart 2015 tarihleri arasında Adana’da buluşuyor. Barış  Onatça, “Açılışı 23 Mart 2015 Pazartesi saat 18.00’da Onatça Sanat Galerisi’nde yapılacak sergimizde tespih sanatı ve kültürüne can katan üstatların ürettiği tespihler sergilenecek” dedi.

Tespihin günümüzde Müslüman, Hıristiyan, Hindu, Budist gibi pek çok toplumda kullanıldığını kaydeden Barış Onatça, buna karşın tespih sanatının toplumumuzda hak ettiği yerde olmadığını belirtti. Onatça, birçok sanatı icra edenler el üstünde tutulurken en eski mesleklerden biri olan tespihçiliğin üstatlarına aynı önemin verilmediğinin de altını çizdi.

TESPİH USTALARI TANINMIYOR

Onatça, şöyle devam etti: “Tespih koleksiyonu yapmaya karar verdiğimden beri bu sektörde birçok koleksiyoncu, satıcı ve ustayla tanıştım. Yaptığımız tüm sohbetlerde herkesin ortak fikri, bu sanata gerekli değerin verilmediği, insanların, hatta sektörün içindekilerin dahi bu sanatla ilgili bilgilerinin çok eksik olduğu, yanlış işler yapıldığı ve en önemlisi de tespih ustalarının tanınmadığı yönündeydi.”

SERGİ KİTAPLA ÖLÜMSÜZLEŞECEK

Barış Onatça,‘Divan-ı Tesbih’ adını verdiği serginin ortaya çıkış düşüncesini ise, “Öyle bir şey yapalım ki, hem insanlar tespihin sadece ipe dizilmiş boncuklardan ibaret bir nesne olmadığını anlasın hem bu camiaya gönül veren koleksiyoncular bu sanatın gerçek ustalarını tanıma fırsatını yakalasın. En önemlisi de, bu sanata can katan ustaları tüm Türkiye tanısın” şeklinde açıkladı. Onatça, ülke çapında düzenledikleri bu sergiden sonra bu sergiyi bir kitapla ölümsüzleştireceklerini de sözlerine ekledi.

tespih_sergisi

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°