5 Ocak Mahkemelik oldu
Manşet Haber 25.09.2013 04:21:12 0

5 Ocak Mahkemelik oldu

5 Ocak Mahkemelik oldu

TMMOB Şehir Plancıları Odası  Adana Şubesi, 5 Ocak Stadyumu’nun bulunduğu alanla ilgili yapılan imar planı değişikliğinin iptali için 2. İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

5 Ocak Stad alanın önceki imar planlarında “kentsel spor alanı” olarak göründüğüne dikkati çeken Çetinkaya, plan değişikliği ile Adana sınırlarında daha önce görülmemiş bir yapılaşma şekline izin verildiğini belirterek, “Yapılan söz konusu imar planı değişikliği anayasamıza, imar mevzuatımıza ve kentimize, kamu yararına ve yoğunluk artışı kurallarına aykırı olması, artan nüfusun ketsel ve teknik altyapı standartlarını karşılamadığı gerekçesiyle dava açtık” dedi.

Ulaş Çetinkaya yazılı açıklamasında, Adana ili Seyhan İlçesi, Reşatbey Mahallesi, 1381 ada, 1, 2, 3, 4, 14, 15, 16, 17, 19 ve 58 nolu parsellerde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile ona uygun 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 01.04.2013 tarih ve 4980 sayılı Olur`ları ile re`sen onaylandığını anımsattı.

Sözkonusu alanın önceki imar planında “kentsel spor alanı” olarak geçtiğini kaydeden Çetinkaya, “Bu plan değişikliğinde Adana sınırlarında olmayan E:2.5 yapılaşma şartı verilmiştir. Böylece belediyelerden daha fazla beton alanı imal edilme anlayışıdır” dedi.

Mevcut imar planında yeteri kadar donatı alanı ihtiyacı sağlanamadığını dile getiren Çetinkaya, “Stadyumun yerine eksik olan pazar alanı, kongre merkezi, yeşil alan ve otopark v.b. kentsel donatı alanını artırmak yerine aksine yoğunluğu artıracak uygulamalar yapılmaktadır. Ayrıca ticaret kullanımı bu bölgede var olan otopark ihtiyacını trafik sorununu çok daha artıracaktır” diye konuştu.

“UÇUŞ GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE DÜŞÜRECEK”

Yapılaşma şartında Hmax:Serbest kararı getirildiğin tespit edildiğini aktaran Çetinkaya, “Buradan da plan değişikliğini hazırlayanların gereken detayda araştırma yapmadıkları sonucu çıkmaktadır. Çünkü plan değişliği alanı Şakirpaşa Havaalanı Uçuş Koridoru içerisinde kalmaktadır. Askıya çıkan bu plan sonucunda yapılaşma olması durumunda ‘uçuş güvenliği’ ve dolayısı ile bölgede yaşayanların ‘can güvenliği’ tehlikeli durum yaratacaktır” diye konuştu.

İPTALİ İÇİN DAVA AÇILDI

Çetinkaya, yapılan imar planı değişikliğinin anayasaya, imar mevzuatına ve Adana’ya, kamu yararına ve yoğunluk artışı kurallarına aykırı olduğu, artan nüfusun ketsel ve teknik altyapı standartlarını karşılamadığı gerekçeleriyle Şehir Plancıları Odası olarak Adana 1. İdare Mahkemesi’ne 2013/1743 sayılı dosya ile plan değişikliğinin iptali için dava açtıklarını söyledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°