6 Oy çıkan Köyü Hizmete Boğduk
Manşet Haber 6.06.2015 12:37:22 0

6 Oy çıkan Köyü Hizmete Boğduk

6 Oy çıkan Köyü Hizmete Boğduk

soner_cetin_ali_aslanlioglu_halk_gunu_cukurova_belediyesi (1) soner_cetin_ali_aslanlioglu_halk_gunu_cukurova_belediyesi (2)Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, hizmette partili – partisiz ayrımı yapmadıklarını vurgulayarak “CHP’ye sadece altı oy çıkan bir köyü hizmete boğduk. Eğer partizanlık yapsaydık bu olmazdı” dedi. Çetin Türkiye’de “köylere de park yapan tek belediye olduklarının” altını çizdi.

Haziran ayının son Halk Günü’nde belediyecilik anlayışını anlatma ihtiyacı duyan Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Mutlaka eşit, kesinlikle adil ve elbette yansız olacak” dedi. Geçen hafta gerçekleştirdiği köy gezileri sırasında yapılan hizmetleri yerinde görme olanağı bulduğunu belirten Başkan Çetin, “Artık bütün köylerimizde oyun gruplarının da olduğu, spor aletlerinin yer aldığı parklar var ya da yapılıyor. Türkiye’de köylerine de park yapan ilk belediye Çukurova Belediyesi’dir” dedi.

1 TEK OY ÇIKMASA DA YAPIYORUZ

soner_cetin_ali_aslanlioglu_halk_gunu_cukurova_belediyesi (1)Adını belirtmediği bir köyden, CHP adayı olarak kendisine sadece 6 oy çıktığına dikkat çeken Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Aslında hangi köy kime kaç oy vermiş diye bilmiyorum, bilsem de fark etmez. Sadece 6 oy çıkan bir köyümüze park yaptık, taziye ve muhtarlık evi yapıyoruz, imam lojmanı yapıyoruz yani hizmete boğuyoruz. Niye? Çünkü CHP’li de bizim, Ak Partili de bizim, MHP’li de bizim, HDP’li de bizim. Bir oy çıkmasa bile biz hizmet götürüyoruz. Aksi halde partizanlık olur” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°