LİYAKAT CHP'DE LAZIM

LİYAKAT CHP'DE LAZIM

 

15 Temmuz sonrası gündemdeki en önemli kelime.

Liyakat,

Türkçe açıklaması,

Adama göre iş değil, işe göre adam alma demek Liyakat.

Yani işin ehli demek, yani ekmeği fırıncıya vermek demek.

Ülke genelinde bu hatalar uzun yıllardır zaten hep vardı.

Gelen her Hükümet, ilk işi Milli eğitimin sistemini değiştirmeyle başlıyordu.

Öyle ya,

Geleceğin teminatı çocuklar, ne öğretirsen onu öğrenirler hesabı.

AKP ile Fetö'nün arası neden açıldı, hiç düşündünüz mü?

Hükümetin Dershaneleri kapatacam sözünden sonra, patlayan 17/25 olayı her şeyi birbirine girdiyordu.

Sonrası malum, gırtlak, gırtlağa giren iki gurup.

Neyse, konumuz daha önceki iki dostun kavgası değil.

Bu olay, bize şunu gösterdiki Liyakata dayalı olmayan hiç bir şeyin başarıya ulaşmadığı gerçeği.

Ana muhalefet Başkanı, Darbe girişimi sonrası beliren dostluk buluşmalarında Hükümete söylediği ilk söz.

Liyakat,

Türk halkının yaşantısında Ata sözlerinin çok önemi vardır.

Mesela 'İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır' derler.

CHP'de liyakat derken, Delege seçimlerini gözünüzün önüne getirin.

Kim güçlüyse eline kalemi alıp, Ali Delege, Mehmet Delege demedimi?

Ali Veya Mehmedin yetenekleri nelerdir veya partiye ne verir diye irdelendimi, Hayır.

Neden basit Asker Delege olsun yeter, ileride kendini seçecek adam olsun yeter, elinede bir tutam mutluluk ver yeter.

'Taş atıp kolumu yorulmuş, Delege olanların'?

Sonrası malum, Partiye küsen bir dolu insan, ve il, ilçe seçimlerinde kafa, göz yarılmasına varan kavgalar.

Neden basit, hepsi senin çıkarın, benim çıkarım.

Genel merkezde bunları aslında bal gibi biliyor, ve önlemlerini almaya çalışıyor.

Ön seçim yaparak bir şekilde bunlara geçit vermemeye çalışıyor.

Ama aradan kaçanlar olmuyor değil, mesela ne yeteneksiz İlçe Başkanları gördük, ne kendine çalışan Sadece Partiye ticaret amaçlı gelen insanlar gördük, onlar için seçtikleri adamların ne olduğu önemli değildi, önemli olan kendi kazanacakları paraların başını sallayarak onaylanması idi.

Tavan'da çok yetenekli eğitimli partili olabilir, ama, Bir bina düşünün, temeli zayıfsa yandın.

Tabanda çok önemli ve o taban bazı kurnazların oyun sahası durumuna bürünmüşse başarının gelmeyeceği aşikar.

Meclis üyeliği seçimleride başka bir komedi.

Yıllarca parası olan, yada parti'de dayısı olan meclis üyesi oldu, ama İmar nedir dediğinde, bön, bön gözüne baktı.

Adam imar nedir, yoğunluk nedir ilk defa duyuyor, ama Adana'nın kaderi olan İmar hakkında el kaldırıyor.

Ondan sonra Adana'nın çehresi neden bu kadar çarpık nidaları, belki Adana'nın çehresi çarpık olabilir ama Meclis üyesinin cebi 'vallahi' hiçte çarpık değil.

Garip, garip olaylara evet veren bir dolu CHP'li meclis üyeleri ne gariptirki, hiç bir şekilde disiplin şartlarıda çalıştırılmadı onlar için.

Bu kadardamı yani diyenler olabilir, evet bu kadar, adam para harcamış, övünerekte ortalıkta geziyor, elbetteki çıkarmak için her şeye evet diyecek.

Evet sayın Genel Başkan, Liyakat sadece AKP'de değil CHP'dede olması gerekiyor.

CHP'de illa bir yere gelmek isyteyen illa şucu,bucu olarak işaretleniyor, adamın yoksa yine garabet olarak ve sizinde ülke genelinde seçim barajının yüzde ondan üçlere düşürelim tezi, sizin partinizdede var, il, ilçe seçimlerinde Delegenin yüzde onunun imzasını alamayan kesinlikle Başkan adayı olamıyor, o zamanda uzaktan kumanda ile yönetilen ilçe Başkanları peydah oluyor.

Belki bu hataları içinde olan göremeyebilir, ama inanın dışarıdan öyle 'kabak' gibi görünüyorki, benden söylemesi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Süleyman YALÇIN

15.08.2016 14:10:01

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI