8 aylık hamile fuhuşta!
Manşet Haber 25.08.2012 15:52:06 0

8 aylık hamile fuhuşta!

8 aylık hamile fuhuşta!

Böylesi ne görüldü ne de duyuldu! 8 aylık hamile kadın 30 lira karşılığında evinde fuhuş...
Adana'da evinde 30 lira karşılığında fuhuş yaptırdığı iddia edilen 22 yaşındaki Z.A.'yı hamile olması tutuklanıp cezaevine konulmaktan kurtardı.

Ahlak Bürosu ekiplerine, Seyhan İlçesi Gazipaşa Mahallesi'nde bir evde bir aydır fuhuş yapıldığı ihbarı edildi. Z.A.'nın evine girip çıkanlar takibe alındı. Z.A.'nın evine önceki akşam 2 kadın ile 2 erkeğin girdiği tespit edildi. Kısa süre sonra da polisler evi bastı. Kimlikleri açıklanmayan kadın ve erkekler fuhuş yaparken suçüstü yakalandı.

EVİNİ 30 LİRAYA KİRAYA VERİYORDU

Emniyette sorguya alınan kadınlar, Z.A.'nın evinde 30 lira karşılığında fuhuş yaptıklarını itiraf etti. Fuhuş yaparken suçüstü yakalanan 2'si kadın 4 kişi serbest bırakılırken evini fuhuş yapmakta kullanan 8 aylık hamile Z.A. ise, ‘fuhuşa aracılık yapmak ve yer temin etmek' suçundan adliyeye sevkedildi.

HAMİLE OLUNCA SERBEST KALDI

Cumhuriyet Savcısı, Z.A.'nın hamile olduğunu görünce Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un ‘Cezanın infazının ertelenmesi' ile ilgili maddesine göre tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.

YASA NE DİYOR?

İlgili yasanın 16'ıncı maddesinin 4'üncü fıkrası şöyle:

'Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur.'

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°