910 BİN: CUMHURİYETİN 100. YILINA GİRERKEN DEVLET TEŞVİKLİ ‘ÖĞRENCİ STATÜSÜNDE ÇOCUK İŞÇİ PAZARI' VEYA 'PATRİNEMALİZM'

910 BİN: CUMHURİYETİN 100. YILINA GİRERKEN DEVLET TEŞVİKLİ ‘ÖĞRENCİ STATÜSÜNDE ÇOCUK İŞÇİ PAZARI' VEYA 'PATRİNEMALİZM'


Yarın 29 Ekim 1923’te kabul edilen cumhuriyetin 99 yılı tamamlanmış, 100. yıla girilmiş olacak. Cumhuriyet, sadece sözün halka (o zaman için henüz “erkek” halka) geçmesi değil aynı zamanda “ulus devlete” (milletler sisteminden tek bir millete) yani tüm yurttaşların hukuk önünde eşitliğine de geçişi içeriyor, din ve mezheplere göre farklı hukuklardan “medeni” hukuka geçişi, bir başka deyişle “laiklik” ilkesini de beraberinde getiriyordu. Saltanat zaten kaldırılmıştı, halifelik de birkaç yıla kaldırılacaktı. Böylece padişahın veya halifenin belirleyiciliğinden biçimsel de olsa “egemenliğin kayıtsız şartsız halka/Türk milletine” ait olduğu seçilmişlerden kurulu “TBMM” (parlamento) sistemine geçilecekti. Bunun zihniyetteki karşılığı, başta sadece erkeklere tanınmış olmakla birlikte her yurttaşın seçme seçilme hakkına, insanların bireysel ve siyasi bazı temel haklara kavuşmasıdır. Daha genel bir dille söylenirse artık her yurttaşın “padişahlık” kaldırıldığına göre “başreis” olabilme olasılığına kavuşmuş olmasıdır.





Cumhuriyetin içerik olarak “bilimsel” bir cemiyet ve bilimsel bir yönetim (modern yurttaş ve modern devlet) kurma arayışı Müslüman nüfusun yaygın olduğu bir coğrafyada köklü değişimlerinden birini oluşturmuştur. Bu köklü değişiklik “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” şiarı ile ilişkilendirilebilir. M. Kemal ve kurucu kadronun bilim ve felsefeden yararlanarak modern yeni bir cemiyet/toplum, modern yeni bir devlet/ülke inşa etme projesi sayılabilir. Yani pozitivist, pragmatist bir modernleşme ana arayışı oluşturmaktadır. Modernleşmenin önünde en tutucu veya kısıtlayıcı şey ise dinin odağında olduğu geleneklerdir, bu geleneklerin bilim felsefe sanatla ilerletilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla Kemalist devrimler, sadece bir rejim tipi veya hukuk sistemi ihtilali değil, “kültürün/yaşam biçiminin” ilerletilmesi ve dönüştürülmesi projesidir.





Bugün gelenek ile ilerleme arasındaki ana mücadelenin “yaşam biçimleri” üzerinden, bu bağlamda en başta da eğitim üzerinden sürdürülmesi tesadüf değildir.





PATRİMONYALİZMDEN ‘MÜTAŞERİKLEŞME’YE VEYA ‘PATRİNEMALİZM’E DÜŞÜŞ





Pozitivist temellerde kurgulanan Cumhuriyet 1945’lerden bu yana “geleneklere” dönmekten öte büyük bir yozlaşma yaşıyor. İdeolojik düzeyde dincilik ve monarşi (Yeni Osmanlıcılık) söylemi öne çıkarken daha ekonomipolitik düzeyde “mütaşerikleşme” cemiyetin ve devletin tüm damarlarına sızmış bulunuyor. “Mütaşerikleşme” yani müteahhit, Müslüman, taşeron-tarikat şeriatçı şerikliği, Osmanlı veya eski “patrimonyalizmin” (kutsallıktan meşruiyetini alan monarşik rejimlerin, örneğin Osmanlı padişahlığının) giderek daha bozulmuş bir halde “patrinemalizme” yani meşruiyeti kutsala/dine dayandırılmaya çalışılan nemacılığa dönüşmüş halini oluşturuyor.





DEVLET DESTEKLİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNDEN ÖVÜNEN BAKANLIK





Bu “mütaşerikleşme” veya “patrinemalizm”in somut bir örneği maalesef pozitivist cumhuriyetin okul ve eğitime verdiği önemin 1945’lerden günümüze “medreseleştirilmesi/dinsel içeriğe büründürülmesi”, cumhuriyetin 100. yılına girerken çok daha gerilere düşerek aynı zamanda müteahhide-taşerona-esnafa peşkeş çekilmesidir.





Bakan 25 Ekim 2022’de “Geleceğin Ustaları Mesleki Eğitim Merkezlerinde Yetişiyor” başlıklı resmi sitedeki değerlendirmesinde “Türkiye’nin istihdamdaki nitelikli iş gücünü yetiştirmek amacıyla yapılan çok yönlü çalışmalarla kayıtlı sayıları on ayda 159 binden 910 bine ulaşarak rekor kırdı” diyerek sistemi anlatıyor:





“Mesleki eğitim merkezlerimizi güçlendirmek ve iş gücü piyasamızın ihtiyaç duyduğu çırak, kalfa ve usta ihtiyacını karşılayabilmek için 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda 25 Aralık 2021 tarihinde çok önemli bir değişiklik yaptık. Yaş sınırı olmaksızın meslek sahibi olmak isteyen en az ortaokul mezunu herkesin başvurabildiği mesleki eğitim merkezlerinde, 3 yıl çıraklık ve 1 yıl kalfalık eğitimleri veriliyor. Bu kapsamda çıraklar 1658, kalfalar ise 2 bin 763 TL ücret alıyor. Ayrıca iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigorta yapılıyor. Tüm bu imkanlar öğrencilere devlet tarafından sağlanıyor. (…) güzellik, saç bakım hizmetleri, motorlu araçlar teknolojisi, yiyecek içecek hizmetlerinin en fazla talep gördüğü mesleki eğitim merkezlerinde 33 alan, 181 farklı dalda eğitim imkanı sunuluyor.”





26 Ekim 2022 Milli Eğitim Bakanı Özer, “İSO Yönetim Kurulu 2018-2022 faaliyet dönemi ve etkinliklerine bir bakış” gündeminde gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada, “En son, mesleki eğitim merkezlerinde haftada bir gün okula gidilen ama diğer günler reel iş ortamında eğitim yapılan çıraklık-kalfalık-ustalık eğitiminin verilmiş olduğu, küçük ve orta ölçekli işletmeler için çok kritik olan çırak-kalfa-usta eğitimiyle ilgili de yine İSO ve İTO ile birlikte çok önemli bir iş takip sistemi kurguladık. Cumhurbaşkanımız 2022 yılı sonu itibarıyla mesleki eğitim merkezlerindeki çırak-kalfa sayısının 1 milyona ulaştırılması hedefini koymuştu. Allah’a şükür, şu ana kadar atılan tüm adımlar bu konuda çok hızlı mesafe almamızı sağladı ve ben inanıyorum ki 2022’nin sonunda 1 milyon hedefine ulaşmakla kalmayacağız, bu hedefin de çok daha ötesine geçeceğiz.”





MESEM’LER İSTATİSTİKLERİMİZİ DE DÜZELTİYOR





Okul çağ nüfusunda 1 milyon 200 bin çocuğun okula kaydı bile gözükmüyordu. Bakan bu projeyle bunların da istatistiklere “öğrenci” olarak kaydedileceğini belirtiyor: “Özellikle OECD ülkelerinin performans göstergelerinde aktif olarak kullanılan ‘ne eğitimde ne işte’ göstergesi olan eğitim ve iş gücü piyasasının geçişkenliğinin performansını ölçen göstergede de çok önemli iyileştirmelerin bu vesileyle sağlanacağına inanıyorum.”





MEB-devlet teşvikli bir yandan imam hatip-cemaat-tarikat yurtları ve okulları, diğer yandan MESEM ve “çocuk işçi pazarı” rejimin dejenerasyonunun geldiği noktayı gösteriyor.





Cumhuriyetin 100. yıllarında bilimsel nitelikli eğitim şart, devrim şart.



Adnan Gümüş

28.10.2022 10:36:44

YAZARLAR


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI