AÇIK HAVA SİNEMA FESTİVALİ BAŞLIYOR!
GÜNCEL 30.09.2016 19:02:32 0

AÇIK HAVA SİNEMA FESTİVALİ BAŞLIYOR!

AÇIK HAVA SİNEMA FESTİVALİ BAŞLIYOR!

Sinemasal Açık Hava Sinema Festivali 3-23 Ekim 2016 Tarihlerinde Akdeniz’de! Festival Antalya - Karaman - Mersin - Adana - Osmaniye – Hatay’da gerçekleşecek.
Kırsalda yaşayan çocukları sinema başta olmak üzere sanatın tüm renkleri ile buluşturan Sinemasal dördüncü yılında #gülümse temasıyla Akdeniz’in çocukları için yola çıkıyor. 2013’ten bu yana 20.414 çocuğun geleceğine, sanatın tüm renklerini kullanarak katkıda bulunan Sinemasal şimdi de Akdeniz’de yaşayan çocuklar için masalsı bir festival hazırlıyor.
Sinemasal Kültür Sanat Derneği çatısı altında organize edilen festival, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Ajans Press, Dimes ve Ay Yapım gibi markaların yanı sıra, Sinan Güler ve Kıvanç Tatlıtuğ gibi isimlerin de aralarında yer aldığı geniş bir kitle tarafından destekleniyor. Bugüne kadar Türkiye’nin 21 farklı ilinde çalışmalar yürüten ve büyükşehirlerde gerçekleşen kültürel ve sanatsal etkinlikleri kırsal bölgelere taşıyan Sinemasal, hazırlanan etkinliklerle çocuklara hayatlarında unutamayacakları masalsı bir festival atmosferini yaşatmaya hazırlanıyor. Çocuklar, kendileri için düzenlenecek olan festivalde, coşku ve sevinç dolu anlar yaşayacak. Sinemasal Kültür Sanat Derneği tarafından düzenlenecek olan “Sinemasal Akdeniz” etabında konserden sinemaya, boyama atölyesinden gösterilere kadar birçok etkinlik çocukların hayatına renk katacak.Sinemasal_4
3-23 Ekim 2016 tarihleri arasında Antalya, Karaman, Mersin, Adana, Osmaniye ve Hatay illerinde gerçekleşecek olan festival gittiği her ilde aşağıdaki üç günlük programı uygulayacak:
1.Gün: ‘’Şehrin Gözdesi’’ Etkinliği
2.Gün: Kültür Gezileri ve Sosyal Zirveler
3.Gün: Sinema Artık Köylerde!
Festival Takvimi:
03-05 Ekim Sinemasal House, Balat, İstanbul
06-08 Ekim Korkuteli, Antalya
09-11 Ekim Ermenek, Karaman
12-14 Ekim Tarsus, Mersin
15-17 Ekim Seyhan, Adana
18-20 Ekim Kadirli, Osmaniye
21-23 Ekim Antakya, Hatay
Bu sene ' BARIŞ ve UYUM içinde dünyayı daha GÜZEL bir yer yapıyor muyuz?' sorusuyla yola çıkan festival, tüm büyük küçük prens ve prensesleri bekliyor.
Sizler de Sinemasal’ın Facebook sayfasından etkinlikleri takip ederek bu masalsı serüvene ortak olabilirsiniz.Sinemasal_1


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°