29 Şubat 1910’da İstanbul’da doğdu. Ortaokul yıllarında sahne ile tanıştı.14 yaşındayken Almanya’ya gitti. Burada dans etmeye başladı. Amcasının kayın biraderi Henry Pee ile tanıştı. Evlendiler. Pee’nin Naziler arasında oldukça geniş ve etkili bir çevresi vardı.
Scala Revüsü’nde görev aldı. Burası daha çok Nazi subaylarının eğlenmek için gittikleri bir yerdi Bir gece, aniden yanına iki Nazi subayı gelerek, Hitler’in propaganda bakanı ve sağ kolu Goebbels’in kendisiyle görüşmek istediğini söylediler.
Goebbels muhteşem bir malikanede yaşıyordu. Adalet’i burada ağırladı. Biraz sohbetten sonra Goebbels amacını açıkladı. Amerika’ya gidip bir Türk dansözü olarak Amerikan istihbaratına sızıp, Almanya için casusluk yapmasını istiyordu. Hemen cevap vermedi Adalet. Düşüneceğini söyleyerek malikâneden ayrıldı.
Biraz düşündükten sonra da kabul etti Adalet. Artık bir casustu. Ama iki taraflı oynadı. Hiçbir zaman Almanlar için çalışmadı. 1942 yılına kadar öğrendiği her şeyi anında Ankara’ya bildirdi.
1932 yılında bir hava saldırısında kocasını kaybedince, kendisini Almanya’ya bağlayan hiçbir şey kalmamıştı. Ülkesine dönmeye karar verdi. Ne var ki bir süre sonra tekrar Almanya’ya gitmesi gerekti. Hitler’in yaverlerinden Freglayr ile olan tanışıklığı sayesinde karargâha kadar girdi. Artık Hitler’in hayranlıkla seyrettiği yıldızların başında geliyordu.
Onlar Adalet’i sahne gösterisi yapan gösterişli bir kadın sanıyorlardı ama O aslında, MAH (Milli Amale Hizmet) yani Cumhuriyetin ilk Milli İstihbarat Teşkilatı için bilgi toplayan kadın casusuydu.
Adalet edindiği istihbarat sonucu Türkiye’nin viyana konsolosuna Almanların Paris’i işgal edeceklerini söyledi. Bu son derece önemli bir bilgiydi çünkü henüz hiç kimse Almanya’nın Paris’i işgal etme ihtimaline inanmıyordu. Bununla yetinmedi Adalet, aynı gün Ankara’yı da bilgilendirdi.
Adalet Türkiye’ye döndüğünde Tahir Tiyatro Topluluğu bir turne için Konya’ya gitmişti. Tesadüfen Atatürk de Konya’daydı. Atatürk Adalet’i sahnede seyretti ve çok beğendi. Özellikle kadınların sosyal hayatta rol almasından olağan üstü mutlu olmuştu. Başarılarının devamını dilemek için yanağına bir öpücük kondurdu.
Adalet Hanım daha sonraki anılarında, Atatürk’ün öptüğü yanağını bir hafta yıkamadığını söylüyordu.
Adalet Hanım Türk sineması ve tiyatrosunda da izler bırakmıştı. Sanat hayatı, 70 yaşına kadar sürdü. Oynadığı filmlerde bazıları. Yanık Kaval, Uçuruma Doğru, Deniz Kızı’ydı. Onu sık sık dinlemeye giden ve “Ona âşık olanlardan biriydim,” diye açık açık itiraf edenlerden biri de kimdi biliyor musunuz? Türk müziğinin altın sesi ZEKİ MÜREN.
SONUNU MERAK EDİYOR MUSUNUZ ADALET HANIM’IN?
HEMEN SÖYLEYEYİM
• 1985 YILINDA DARÜLACEZE ‘DE, YAPAYALNIZ BİR ŞEKİLDE ÖLDÜ.
YORUM MU?
• NE SÖYLEYEBİLİRİM Kİ? YA DA NELER SÖYLEMEM Kİ?
