ADANA BAROSU: 5 AYDA 4678 ÇOCUK İÇİN AVUKAT GÖREVLENDİRMESİ
Manşet Haber 31.05.2020 14:44:25 0

ADANA BAROSU: 5 AYDA 4678 ÇOCUK İÇİN AVUKAT GÖREVLENDİRMESİ

ADANA BAROSU: 5 AYDA 4678 ÇOCUK İÇİN AVUKAT GÖREVLENDİRMESİ






Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Adana’da 2019 yılında 15.124, 2020 yılının ilk 5 ayında ise 4.678 çocuk için Adana Barosu tarafından avukat görevlendirmesi yapıldığını açıkladı.





Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Veysel Tuncil,  Mersin Barosu ve Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı’nın (ÇAÇAV) birlikte düzenlediği Barolar Tartışıyor; “Adli Sistemde Suça Sürüklenen Çocuklar” video konferans programına katıldı.









Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Adana Barosu’nun çocuk hakları sorunlarına duyarlı bir baro olduğunu ifade ederek,  sosyal devlet ilkesinin yaşama geçirilmesi ve aile içi eğitimin önemine değindi.





Sadece sokaktaki çocukların değil cezaevinde annesiyle beraber kalan çocukların ve mülteci çocukların da özel sorunları bulunduğunu hatırlatan Baro Başkanı Av. Veli  Küçük, çocuk müdafiliğinin mesleki sorumluluk yönüyle daha büyük bir hassasiyetle yerine getirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.  Küçük, 2020 yılının ilk 5 ayında,  Adana’da cinsel içerikli suçlar nedeniyle 659 çocuğun adli süreçle muhatap olurken, hırsızlık suçu nedeniyle 922, yağma suçu nedeniyle 45, uyuşturucu suçları nedeniyle ise 128 çocuk hakkında işlem yapıldığını bildirdi.





“Suça sürüklenen çocuk” kavramının, Çocuk Koruma Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 2005 yılı itibariyle, çocukları suçun öznesi olarak gören “şüpheli” ve “sanık” gibi kavramlardan ayırması yönüyle o dönemde sevindirici bir gelişme olarak kabul edildiğine değinen Adana Barosu Av. Veysel Tuncil, aradan geçen 15 yıllık sürenin sonunda, bu kavramın masumiyet karinesini ihlâl eder bir yönünün bulunduğunun fark edildiğini ve bu kavramın yerine uluslararası metinlerde yer alan “kanun ile ihtilaf halindeki çocuk” deyiminin kullanımının yaygınlaştırılması bakımından kamuoyunda tartışmaya açılmasının yararlı olacağına dikkat çekti. 









Adana’da, 2019 yılında 15.124 çocuğun, 2020 yılının ilk 5 ayında ise 4.678 çocuk için Adana Barosu tarafından avukat görevlendirmesi yapıldığına işaret eden Av. Veysel Tuncil, çocuk hakları meselesinin, adlî sisteme ait bir problem olarak görülmekten vaz geçilmesini ve çocukların suça sürüklenmesinin arka planında bulunan sosyal, ekonomik ve eğitim temelli sorunların çözüme kavuşturulmasıyla giderilebileceğine değindi.





Adana’da adli sistem içerisine dâhil olan çocuklarımızın onarıcı adalet ilkeleri çerçevesinde adli görüşme odalarının faaliyete geçirilmiş olmasını ve Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü kuruluşunu önemli bir kazanım olarak gördüğünü belirten Av. Veysel Tuncil, adli merciler tarafından verilen kararlarda, çocuğun yüksek yararını önceleyen Havana, Pekin ve Riyad kuralları gibi uluslararası çocuk hakları metinlerinin referans alınmaya başlanmasının, bu alanda çok yüksek bir gelişmişlik göstergesi olarak kabul edilmeye başlanacağını ifade etti.





ÇAÇAV Koordinatörü Av. Şahin Antakyalıoğlu’nun moderatörlüğünde yapılan video konferansa Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük’ün yanı sıra Antalya Baro Başkanı Av. Polat Balkan, Bursa Baro Başkanı Av. Gürkan Altun, Düzce Baro Başkanı Av. Azade Ay, Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, Kırklareli Barosu Başkan Yardımcısı Av. Bahadır Buzol, Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Veysel Tuncil, Antalya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Yadigar Gedik Toy, Kırklareli Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Umut Kurt, Bursa Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Merve Kayrak, Düzce Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Tuğba Can ve Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Av. Burcu Düzen görüş ve düşüncelerini paylaştı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°