Adana Botaş Cup 10. Turnuvası
Manşet Haber 4.08.2013 14:21:11 0

Adana Botaş Cup 10. Turnuvası

Adana Botaş Cup 10. Turnuvası

Adana(Ulus)--adana_botas2013Türkiye Kadınlar Basketbol Birinci Ligi'nde mücadele eden Adana Botaşspor'da Botaş Cup heyecanı yaşanıyor.

Bu yıl onuncusu düzenlenecek olan turnuvada beş takım yer alacak.  9. yılı geride bırakan turnuvanın onuncusu ise 1-6 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Adana Botaş Cup turnuvasına katılacak takımlar ise Adana Botaşspor,  Ceyhan Belediye, Homend Antakya Belediye, Mersin Büyükşehir Belediye ve Tarsus Belediyesi.

Adana Botaş Cup öncesinde konuşan Adana Botaşspor Genel Menajeri Abdullah Kutlu ' Geleneksel hale getirdiğimiz Adana Botaş Cup'ta 9 yılı geride kaldı. Bu yıl ise onuncusu düzenlediğimiz turnuvada 5 takım mücadele verecek.   Böylece 2013-2014 sezonu öncesinde tüm takımlar için ciddi bir turnuva oluyor. Bu turnuvada takımlarımız ise önemli ölçüde eksiklerini de görmüş olacaktır. Şimdiden turnuvaya katılacak olan Adana Botaşspor,  Ceyhan Belediyesi, Homend Antakya Belediye, Mersin Büyükşehir Belediye ve Tarsus Belediyesi takımlarımıza başarılar dilerim' ifadelerini kullandı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°