ADANA BUĞDAY VERİMİNDE 9.SIRAYA DÜŞTÜ
Manşet Haber 31.10.2016 08:09:43 0

ADANA BUĞDAY VERİMİNDE 9.SIRAYA DÜŞTÜ

ADANA BUĞDAY VERİMİNDE 9.SIRAYA DÜŞTÜ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, buğdayda verim artışı şampiyonlarının Tunceli ve Manisa olduğunu açıkladı. Dünya’nın sayılı ovaları arasında gösterilen Adana’nın verimli toprakları dekara verimde 9. Sırada yer alabildi.
Son 10 yılda ekim alanlarında görülen yüzde 7,33 azalmaya rağmen üretimdeki yüzde 13’lük artışın verim artışından kaynaklandığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Verimdeki artışın en büyük sebeplerinden biri sertifikalı tohum kullanımıdır. Bu dönemde, ekmeklik buğdayda ortalama verin yüzde 18,6, makarnalık buğdayda yüzde 38,8 arttı. 2006 yılında ekmeklik buğdayda dekar başına 237 kilogram olan verim, 2015 yılında 281 kilograma, makarnalık buğdayda 232 kilogram olan verim, 322 kilograma yükseldi. Dekar başına, ekmeklik buğdayda verim 44, makarnalık buğdayda 90 kilogram arttı.
Dekar başına toplam buğday verimi 2006-2015 döneminde yüzde 21,6 artışla 236 kilogramdan 287 kilograma çıktı. Bu verim daha da artırılmalıdır. Dünya ortalama buğday verimi dekara 327 kilogramı bulmaktadır. Gelişmiş ülkelerde buğday verimi dekar başına 500 kilogramın altında değil.
2006 yılında 16 milyon 510 bin ton olan ekmeklik buğday üretimi 18 milyon 500 bin tona, 3 milyon 500 bin olan makarnalık buğday üretimi ise 4 milyon 100 bin tona çıktı. Toplam üretim 20 milyon 10 bin tondan 22 milyon 600 bin tona yükseldi.”bayraktar_tzob_baskani (2)
EKMEKLİK BUĞDAYDA İLLERDE VERİM
2006-2015 döneminde ekmeklik buğdayda 54 ilde verim artarken, 25 ilde azaldığını bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Ekmeklik buğday verimi 2006-2015 döneminde, Tunceli’de yüzde 95,8 artışla 95 kilogramdan 186 kilograma çıktı. Tunceli’yi yüzde 72,6 artışla Kars, yüzde 72,1 artışla Niğde, yüzde 62,6 artışla Mardin, yüzde 58,2 artışla Muş, yüzde 56,8 artışla Çankırı, yüzde 55,2 artışla Sivas, yüzde 52,7 artışla Bayburt, yüzde 51,3 artışla Kahramanmaraş, yüzde 47 artışla Kilis izledi.
İller arasında buğday üretiminde ilk 10’da yer alan illerden Konya, 2006-2015 döneminde, verim artışında yüzde 40,7 ile 13’ncü, Diyarbakır yüzde 8 ile 49’ncu, Ankara yüzde 10,9 ile 43’ncü, Şanlıurfa yüzde 15,2 ile 35’nci, Yozgat yüzde 20,9 ile 29’ncu, Mardin yüzde 62,6 ile 4’ncü, Sivas yüzde 55,2 ile 7’nci, Tekirdağ yüzde 19,7 ile 30’uncu, Adana yüzde 9,6 ile 44’ncü, Çorum yüzde 38,8 ile 15’nci oldu.
Buna karşın bu dönemde Ordu’da dekar başına verim yüzde 48,5 azalmayla 134 kilogramdan 69 kilograma indi. Bu ili, yüzde 46,1 ile Zonguldak, yüzde 41,9 Artvin, yüzde 32,3 ile Bartın ve yüzde 31,2 ile Kütahya takip etti.”
EKMEKLİK BUĞDAYDA EN FAZLA VERİM İSTANBUL’DA
Ekmeklik buğdayda verim şampiyonu 430 kilogramla İstanbul olduğunu, bu ili 414 kilogramla Hatay, 407’şer kilogramla Gaziantep ve Tekirdağ’ın, 390 kilogramla da Adana’nın izlediğini vurgulayan Bayraktar, dekar başına verimin Hakkari’de 126, Artvin’de 122, Zonguldak’ta 110, Ardahan’da 109, Ordu’da 69 kilograma kadar indiğini bildirdi.
Toplam buğday üretiminde ilk 10 sırayı paylaşan illerde ekmeklik ve makarnalık buğdayda dekar başına verim şöyle:

Ekmeklik Makarnalık
Buğdayda Buğdayda
Verim Verim
İller (Kg/Dekar) (Kg/Dekar)
Konya 349 369
Diyarbakır 309 308
Ankara 254 275
Şanlıurfa 341 330
Yozgat 243 283
Mardin 374 430
Sivas 253 283
Tekirdağ 407
Adana 390 196
Çorum 286 255


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°