Adana CHP’de 90. yıl kokteyli
Manşet Haber 10.09.2013 17:02:49 0

Adana CHP’de 90. yıl kokteyli

Adana CHP’de 90. yıl kokteyli

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 90. Yılı Adana’da da kutlandı. Atatürk Parkı’nda başlayan kutlamalar İl binasındaki kokteyl ile devam etti.

CHP Adana İl Başkanı Orhan Sümer, 90. Yıl kokteylinde, “Herkes şunu iyi bilmelidir ki, Atatürk ilke ve devrimlerine olan bağlılığımız, haksızlıklara karşı kararlılığımız devam edecektir” dedi.

CHP Adana İl Başkanlığında düzenlenen 90.yıl kokteyline; CHP Adana Milletvekili  Ali Demirçalı CHP Seyhan İlçe Başkanı Reşit Karakuş, Yüreğir İlçe Başkanı Turgut Üstün, Çukurova İlçe Başkanı Haşmet Biçer, Sarıçam İlçe Başkanı Musa Gökdemir,İl Kadın Kolları,Gençlik Kolları,Adana,Büyükşehir ve Merkez ilçelerin Belediye Başkan aday adayları, partililer ,çeşitli sendikalar, Esnaf Odaları Birliğine bağlı çeşitli esnaf odaları başkanları ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

CHP Adana İl Başkanı Orhan Sümer’in konuşmasından sonra yapılan kokteyl’de partililer coşku içerinde müzik eşliğinde türküler söylediler.

Kokteyle katılımın yüksek olması parti içerisinde birlik ve beraberlik görüntüsü verirken, partililer İl Başkanı Orhan Sümer’e yapılan 90.yıl etkinlerinden dolayı teşekkür edip kutladılar.

Kokteyl’de partililere yaptığı konuşmada; Çağdaş Türkiye’nin temellerini atan CHP’nin, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve demokrasisini inşa ettiğini ifade eden Sümer, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurulduğu günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız, laik, demokratik, onurlu çağdaş bir devlet olarak var olması, güçlenmesi, halkımızın mutluluğu için mücadele etmiştir ve bundan sonra da mücadele etmeye de devam edecektir.

Partimiz çağdaş, laik, demokratik sosyal hukuk devletinin, yargı bağımsızlığının, insan haklarının, kadın erkek eşitliğinin, hoşgörünün, huzur ve barış ortamının savunucusudur. İlk Genel Başkanımız, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Benim iki büyük eserim vardır. Biri Cumhuriyet diğeri Cumhuriyet Halk Partisidir’ sözleri bizler için gurur kaynağı ve sorumluluk duygusunun nedenidir” dedi.

chpadana90yil_CHP Adana İl Başkanı Orhan Sümer, konuşmasının sonunda: “Ülkemizin boğulduğu bu karanlığı aydınlatmak için sosyal demokrat anlayışı paylaşan, Atatürk devrimlerine gönülden bağlı herkese, örgütlerimize ve bizlere büyük görev düşmektedir. Herkes şunu iyi bilmelidir ki, Atatürk ilke ve devrimlerine olan bağlılığımız, haksızlıklara karşı kararlılığımız devam edecektir. Bu karşı duruşta en büyük gücü halkımızdan, değerli partililerinden alan CHP, daha da büyüyecek ve gelişecektir. Bu duygu ve düşüncelerle başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Türkiye’yi bugünlere taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi’ne, partimize emek veren tüm partililerimize şükranlarımı sunuyor, partimizin kuruluşunun 90. yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum’’dedi

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°