Adana CHP’de Endişeli Bekleyiş!
Manşet Haber 5.04.2015 12:11:59 0

Adana CHP’de Endişeli Bekleyiş!

Adana CHP’de Endişeli Bekleyiş!

Milletvekili Adaylarının listesi 7 Nisan’da Tüksek Seçim Kurulu’na teslim edilecek. CHP’de tüm gözler Ankara’da. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bugün evine kapandı. Başta Adana olmak üzere listeyi gözden geçiriyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra 3-4 kişiden oluşan ekipler listelere son şeklini verecek ve Pazartesi akşamı da Parti Meclisi’ni toplantıya çağıracak. MYK’dan tam destek alan Kılıçdaroğlu’nunPM’de de hazırladığı listeyi onaya sunması ve ardından da Milletvekili aday listesini YSK’na göndermesi bekleniyor.

ADANA NE OLACAK?

Adana’da CHP’de endişe hakim. 21 Mart’ta yapılacak liste değişecek mi?. Listedeki bazı aday adayları ile ilgili iddialar dikkate alınacak mı? CHP Genel Merkezine Adana ile ilgili raporların gittiği siyasi kulislerde ciddi olarak tartışılıyor. 21 Mart’ta yapılan eğilim yoklamasına müdahale oldu mu? Bunlar hep CHP kulislerinde tartışılan konular.

CHP’de en çok da 2 ve 5. Sıraya kontenjandan kimlerin yazılacağı merak ediliyor. CHP Genel Merkezinden ilk kez bu seçimde bilgi sızmıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun MYK’daki isimlerden kimleri milletvekili olarak yazacağı da merak konusu. Kontenjan için başvuran 25 kişi var. Bu başvurudan 2’si halen milletvekili olan Faruk Loğoğlu ile Ali Demirçalı. İçlerinde bakanlık yapan eski vekiller de var. CHP kontenjana yazacağı isimlerin halk içerisindeki gücüne bakacak, karşılığının ne olacağını inceleyecek. Bu 2 isim CHP’ye ne kadar ve nasıl oy taşıyabilir?

CHP kulislerinde kontenjan için net isim yok. Listenin 7 Nisan sabah saatlerinde PM toplantısından sonra netleşeceği kesin. Kimler ilk 14 arasında yer alacak? Eğilim yoklamasındaki sıralamada değişiklik olacak mı?

Öte yandan, Orhan Sümer’den boşalan CHP Adana İl Başkanlığına atama ile gelen eczacı Burhanettin Bulut’un da kontenjan listesinde çaba harcadığı ancak karşılık bulamadığı konuşuluyor. Bulut’un bu girişimlerinden sonuç alamamasından sonra da Milletvekili adaylığı için girişimde bulunmadığını sosyal medya üzerinden paylaşması da dikkat çekti.Bulut’un açıklaması şöyle, “Benim milletvekilliği adaylığım hem YSK'ya göre hemde parti etiğine göre mümkün değil. Tek hedefimiz partimizi Adana'da 1. Sıraya getirip en çok milletvekili çıkarmak.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°