Adana, Dubai’de Tanıtılıyor
Manşet Haber 22.09.2013 17:46:56 0

Adana, Dubai’de Tanıtılıyor

Adana, Dubai’de Tanıtılıyor

adana_dubaifuarVali Hüseyin Avni Coş, 21-23 Eylül 2013 tarihleri arasında Dubai’de gerçekleştirilecek Uluslararası Turizm Çalıştayında Adana’nın da geniş bir stand ile temsil edildiğini söyledi. Coş, fuarda turizmciler ile gerçekleştirilecek çalışma ve karşılıklı görüşmelerle, Adana’nın sahip olduğu tarihi, turistik ve kültürel zenginliklerin ve yatırımlar için sahip olduğu avantajların tüm yönleriyle tanıtılacağını ifade etti.

Dubai’de Parıldayacak

Vali Coş, Dubai’deki fuarda kurulacak stand ile Adana’nın, dergiler, broşürler, afişler, tanıtım Cd’leri ve kitapçıklarının yanı sıra çeşitli görsel materyaller ile turizm temsilcilerine anlatılacağını belirterek, “Oluşturulacak çalışma gruplarında (workshop), fuara katılan firma temsilcilerimiz ve kalkınma ajansı uzmanlarımız, yabancı turizmciler ile bire bir görüşmeler yaparak, Adana’nın sahip olduğu turizm potansiyelini ayrıntılarıyla anlatacak. Bu fuarın, Adana’mızın tanıtımına önemli katkılar sunacak olmasından dolayı mutluyuz. Adana’nın, yakın bir gelecekte turizmin parlayan yıldızı olması yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. İlimizin turizm potansiyelinin değerlendirilmesi açısından büyük önem arz eden bu fuarda yer almasını sağlayan ve gerekli tüm desteği veren Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ömer Çelik’e bir kez daha teşekkür ediyoruz” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°