Cumhuriyet Halk Partisi’nde sekiz yıl aradan sonra seçilerek Adana İl Kadın Kolu Başkanlığı görevine getirilen Rukiye Çinkılıç, göreve geldikten sonra Adana’yı karış karış gezerek yerel seçimlere hazırlandıklarını bildirdi. İlçelerde kadınların parti binalarına yöresel ve gelenekler nedeniyle gidemediğini ifade eden Çinkılıç, ilçelere özel çalışma modelleri geliştirmeye çalıştıklarını açıkladı.
Kadın kolları olarak yaptıkları çalışmalar sonucunda Adana’nın en önemli sorununun işsizlik olduğunu saptadıklarını kaydeden Çinkılıç, Adana’nın ekonomik ve sosyolojik anlamda çöküntü yaşadığını ileri sürdü. Ekonomik nedenlerden dolayı birçok öğrencinin üniversiteye kayıt dahi yaptıramadığını savunan Çinkılıç, yerel seçimlerde cinsiyet kotasına uyularak adayların belirlenmesini beklediklerini söyledi. İki merkez ilçe belediyesinde kadın başkan adayı görmek istediklerini ifade eden Çinkılıç, belediye ve il genel meclislerinde de cinsiyet kotasına göre kadın adayları seçilebilir yerlerde görmeyi arzuladıklarını söyledi. Adana’yla ilgili raporlar hazırlayıp parti genel merkezine sunacaklarını da belirten Çinkılıç, “Hiçbir kadını ötekileştirmeyeceğiz, hiçbir kadına yabancı kalmayacağız” diyerek CHP olarak kadına bakış açılarını anlattı.
KADIN KOLU BAŞKANI OLMANIN ZORLUKLARI
Günaydın Gazetesi’nden Vural KÖSE’nin sorularını yanıtlayan CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Rukiye Çinkılıç, CHP’de sekiz yıl aradan sonra ilk kez kadın kolları başkanlarının seçimle göreve geldiğini anımsatarak bu durumun kadın kollarında bir ivmeye neden olduğunu ifade etti. Bu ivmeyi kaybetmeden yerel seçimlere hazırlandıklarını vurgulayan Çinkılıç, CHP’de kadın kolu başkanı olmanın zorluklarını şöyle anlattı:
“Genelde başkanlar atamayla geldiği için bazı ilçelerde aktif bir görev yapılmamış. Merkez ilçelerde değil de küçük yerlerde ilçe kadın kolu başkanlarımız daha fazla zorluklar yaşıyor. ‘Parti çalışmalarından parti binasına neden gitmiyorsunuz’ diye sorduğumda “Biz bu sokaktan iki kez geçsek adımız çıkar” diyorlar. Yöresel özelliklerden ve geleneklerden kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle küçük yerlerde ilçe binasına dahi gelemiyorlar. Bu sorunu aşmak için de ‘Evlerde, çay bahçelerinde, sıkıntı yaratmayacak yerlerde bir araya gelelim. Mahalle toplantıları yapalım. Sizin şenlikleriniz olduğunda biz grup halinde gelelim ve kadınların siyaset yaptığını görsünler’ diyoruz. Uzak ilçelerimize de yatılı gitmek zorunda kalıyoruz. Bir de yıllardır muhalefette kalmaktan dolayı biraz yılgınlık, yorgunluk, umutsuzluk var. Umutsuzluğu umuda çevirme gibi bir görevimiz var bizim. Motivasyonu tamamlamaya, kadın kolları örgütlenmesini tamamlamaya çalışıyoruz. Teknik olanaksızlıklarımız var onları aşmaya çalışıyoruz.”
ADANA YERELİNE ÖZEL ÇALIŞMA MODELİ
Genel merkezin önereceği çalışma modelinin dışında Adana yereline özel bir model geliştirmeye çalıştıklarını dile getiren Çinkılıç, her ilçeyi gezip tanımaya çalıştıklarını, ilçenin ve partinin oradaki sorunlarını öğrenip çözüm yollarını belirleyip ilçelerdeki CHP’li kadınlara bunu öğrettiklerini aktardı.
CHP İLÇELERDE ZAYIF DEĞİL
CHP’nin ilçelerde zayıf olmadığını sadece gidip gelmemekten dolayı ilişkilerin seyrekleştiğini savunan Çinkılıç, ülkede gündemin çok hızlı değişmesinin de bunda etken olduğunu belirtti. CHP PM Üyesi Hurşit Güneş’in Kozan’ı ziyaretinde gösterilen yoğun ilginin bu ziyaretlerin önemini gösterdiğini ifade eden Çinkılıç, CHP örgütlerinin bu yaz tatil yapmadığını, yaylaları ve deniz kıyısındaki nüfusun yoğunlaştığı yerlere giderek çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Çinkılıç, “Her ne sebep olursa olsun her yere gitmemiz gerekiyor. Bunun programını yapıyoruz ve bir iki gün gecikme olsa bile programa aldığımız yerlere ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
EN ÖNEMLİ SORUN İŞSİZLİK
Adana’nın en önemli sorununun işsizlik olduğunu öne süren Çinkılıç, Ramazan ayında gerçekleştirilen “1000 ev 1000 koli” projesinde insanların ve örgütlerin ne durumda olduğunu öğrenmeye çalıştıklarını ve bir form doldurduklarını anlattı. Çinkılıç, “Karşımıza çıkan tabloda insanların gerçekten de işsiz olduğu ortaya çıktı. Devlete muhtaç yaşıyorlar. Civar mahallelerden, köylerden ve kasabalardan burs için o kadar çok öğrenci başvuruyor ki… Eğitimde eşitlik, Tevhid-i Tedrisat yasası, eşit işe eşit ücret gibi olguların tamamının ortadan kalktığını görüyoruz. Biz kadınlara iş bulma mücadelesi verirken, babalara da iş bulma mücadelesi içerisine giriyoruz. Eve giren bir gelir yok. Ya özürlü ya yaşlılık maaşı var ya da komşuların yardımıyla geçiniyor çoğu kişi” şeklinde konuştu.
ADANA EKONOMİK VE SOSYOLOJİK OLARAK ÇÖKMÜŞ
Ekonomik sıkıntıların diğer sıkıntıları da beraberinde getirdiğini aktaran Çinkılıç, ailelerin çocuklarını okutamadığını ifade etti. “Üniversiteye o kadar çok kayıt yaptıramayan üniversite öğrencisi var ki” diyen Çinkılıç, şöyle konuştu:
“İçimiz acıyor. Daha dün buraya en az 10 öğrenci gelip kayıt yaptırdı. ‘Birinci öğretimde harcı kaldırdık’ dediler ama ikinci öğretimdeki çocukların çoğunluğu çalışıp ailesine bakmak zorunda olan çocuklar. Bu işsizlik aileye de yansıyor. Boşanmalar had safhada Adana’da. Kadınlar açısından ikinci sorun da ailelerin parçalanması. Anne- baba ayrı olunca çocuklar da perişan oluyor. Zincirleme bir reaksiyon meydana geliyor. Ekonomik anlamda çöken Adana sosyolojik anlamda da çökmüş durumda. Bu dağınıklık gelecekte Adana’yı da parçalayacak. Adana’nın nüfusu değişik milliyetlerden insanlardan oluşuyor. Adana milliyetlerin ve göçün getirdiği sorunların üzerinde bir sorun yaşıyor.”
ADANA YALNIZLAŞTIRILMIŞ
Adana’nın yanlış teşvik uygulamaları nedeniyle geleceğinin de sıkıntılı olacağını belirten Çinkılıç, yatırımların Osmaniye ve Tarsus’a kaymasının Adana’yı biraz yalnızlaştırdığını ve bu durumun eğitimli ve varlıklı insanların Adana’dan göç etmesine neden olduğunu savladı.
ADAYLAR NASIL BELİRLENECEK?
Önümüzdeki yerel seçimlerde adayların önseçimle belirlenmesinin hem demokratik olacağını hem de heyecanı artıracağını savunan Çinkılıç, aday belirleme şekline genel merkezin karar vereceğini ancak, hangi yöntemle olursa olsun belirlenen adayların arkasında olacakları mesajını verdi. CHP tüzüğünün 41/A maddesine göre yüzde 33 cinsiyet kotasının uygulanması gerektiğini anımsatan Rukiye Çinkılıç, cinsiyet kotasının uygulanarak adayların ve yönetimlerin belirlenmesini istediklerini ifade etti. Çinkılıç, “Cinsiyet kotasına göre Adana’da en az merkez ilçede belediye başkan adayının kadın olmasını istiyoruz. Meclis üyeliklerinde de yine kotanın uygulanmasını ve kadınların seçilebilir yerlerde olması beklentisindeyiz. Bu yöndeki taleplerimizi genel merkezimize iletiyoruz” şeklinde konuştu.
KADINLARI ÖTEKİLEŞTİRMEYECEĞİZ
Parti içi eğitimlerin yanı sıra gündemle ilgili konular hakkında da kadın kolları üyelerine eğitim verdiklerini dile getiren Çinkılıç, kadınlara 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yaptıkları siyasete katılma çağrısını yineledi. Çinkılıç, “Gerçekten de kadın kollarımızda aktif çalışmış kadınlarımızın siyasette yer almasını istiyoruz. Bunun için mahallelerde halk önderi dediğimiz, sözü dinlenen, çevreye karşı etkisi ve itibarı olan kadınlarımızı da siyasete çağırarak kadınların sözü ve dili olmayı istiyoruz. Hiçbir kadını ötekileştirmeyeceğiz, hiçbir kadına yabancı kalmayacağız. Kadınlar sorunlarını bizzat birinci ağızdan dile getirsin. Birileri aracılığıyla dile getirmekten artık vazgeçsinler çünkü bu ülkenin, devletin, ekonominin sorununu en ağır kadın yaşıyor ve hissediyor. O nedenle de bunun çözümünü en iyi kadınlar bilir diyorum. Kadınlar iktidara gelirse sorunların düzeleceği kanaatindeyim”
Suriye’de yaşanan olayların Adana’ya yansımalarını da değerlendiren Çinkılıç, Mobilyacılar Sitesinin sınır kapılarının kapanması nedeniyle Arap ülkelerine ihracat yapamaz hale geldiğini söyledi. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini vurgulayan Çinkılıç, Adana’da öğrenci yurtlarında barındırılan Suriyeli sığınmacıların uluslar arası yasalara göre korunması ve barındırılmasını istedi. Çinkılıç, “Kendi ülkemizdeki kadınlarımız, çocuklarımız açken, hiçbir sosyal yardımdan yararlanmazken ülke bütçesinin nasıl ne şekilde olduğu bilinmeden bu insanlara açılması ve güvenliğimizin bu şekilde tehlikeye atılmasından yana değiliz. Her şeyden önce kadın kolları olarak savaşa karşıyız. ‘Analar ağlamasın’ diye çığlık atıyoruz ve savaşa son verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
