Adana Enerjisa’ya kaldı
Manşet Haber 16.03.2013 23:00:16 0

Adana Enerjisa’ya kaldı

Adana Enerjisa’ya kaldı


Adana, Gaziantep, Hatay, Mersin, Osmaniye ve Kilis'i kapsayan Toroslar Elektrik Dağıtım ihalesini Sabancı Holding’in Enerjisa şirketi kazandı. 2 milyon 882 bin dolayında abonesi olan Toroslar  ve AYEDAŞ ihalesi 3 milyar dolar ile Sabancı Holdin’e bağlı Enerjisa şirketinde kaldı.

teias_Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ’nin pazarlık görüşmesinde, en yüksek teklifi 1 milyar 725 milyon dolarla Enerjisa Elektrik Dağıtım verdi. Kapalı turlarda Elsan, Eksim OGG ve Alsim ihale dışı kaldı. Açık artırmada ise Park Holding, Aksa, Doğu Akdeniz OGG ve Çalık Enerji ve Fina Enerji-Fina Limancılık ihaleden çekildi.

Bir günde yaklaşık 3 milyar dolarlık özelleştirme alan Enerjisa adına değerlendirme yapan Enerjisa Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Hakman, 2006’da özelleşen sektörde öncü olmak için yola çıktıklarını söyledi. Hakman, “Yeni ortaklık sonrası en büyük oyuncu olma yolunda ilerliyoruz” şeklinde konuştu.
2015 için koydukları hedefleri bugünden güvenceye aldıklarını ifade eden Hakman, AYEDAŞ’ın iptal edilen 1.8 milyar dolarlık ihalesinin altında kalındığının anımsatılması üzerine Hakman, gerçek rakamın sonuçlanan rakam olduğunu sözlerine ekledi.

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°