ADANA FİLM FESTİVALİ
DÜNYA 15.09.2016 19:47:43 0

ADANA FİLM FESTİVALİ'NDE KISA FİLM JÜRİLERİ

ADANA FİLM FESTİVALİ'NDE KISA FİLM JÜRİLERİ

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen '23.Uluslararası Adana Film Festivali' kapsamında yapılacak “Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması” ve “Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması” Jüri üyeleri açıklandı.
19 - 25 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek, 23. Uluslararası Adana Film Festivali kapsamında yapılacak “Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması” ve “Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması”nda, finale kalan eserleri değerlendirecek jüri üyeleri belli oldu.
Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması'nda film dergisi 'Synchronos Kinimatografos'un yönetmeni olan, günlük 'Avghi' gazetesinde film ve televizyon eleştirmenliği yapan, 'ERT' kanalında haftalık sine-kulübün yapımcılığını üstlenen, 'Uluslararası Selanik Film Festivali'’nin bir dönem yöneticiliğinde bulunan ve 2007’den bu yana Avrupa Parlamentosu 'Lux Prize Komitesi'nin kurucu üyesi olan Michel DEMOPOULOS, yarışmanın ilk jüri üyesi olarak karşımıza çıkıyor. Belgesel programcısı ve yapımcısı olan, kısa filmleri içeren gezici program 'Doxita'da kurucu ve küratör olarak görev yapan, 'Full Frame Documentary Festival', 'True/False' ile 'Duke University Screen Society' gibi festivaller ve organizasyonlar için programlar gerçekleştiren, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kalkınma Planı, Bölgesel Doğu Avrupa ve Orta Asya projesinde iletişim ve multi-medya uzmanı olarak çalışan Karen CIRILLO ise finalistleri değerlendirecek bir diğer isim. 'Filler ve Çimen', 'Duvara Karşı', 'Hırsız Var', 'Yaşamın Kıyısında', 'Son Umut' gibi çeşitli filmlere yapımcı ve ortak yapımcı olarak imza atan, birçok filmin senaryo ekibinde bulunan, 2000 yılından başlayarak çeşitli üniversitelerde yapım dersleri veren ve kendi yapım şirketinde çalışmalarına devam eden Ali AKDENİZ, yine yarışmanın jüri üyeleri arasında olacak. 'Türk Usulü ','Öyle Bir Geçer Zaman ki'' , “Ulan Istanbul”,” Flinta”, “Senden Bana Kalan”, “Yeter” gibi sinema ve TV dizilerinden tanıdığımız, on beşten fazla tiyatro oyununda rol almış, Avrupa Kalite Ödülleri (2011) ve World Consumer Ödülleri (2012) kapsamında 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nün sahibi Wilma ELLES ile1968’de Türkiye’deki ilk kısa film festivali olan 'Hisar Kısa Film Festivali'nin düzenleyicileri arasında yer alan, çeşitli konularda belgeseller üreten, ülkemizin 'Belgesel Sinemacılar Birliği' yönetim kurulu üyeliği ve 'İstanbul 1001 Belgesel Film Festivali' direktörlüğünü yürütmüş, belgesel film yönetmeni Nurdan ARCA ise, yarışmanın diğer jüri üyeleri olacak.
Ülkemizdeki Güzel Sanatlar ve İletişim Fakülteleri'ne devam eden öğrencilerin katılabildiği 'Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması'nda ise, araştırmaları değişik birçok yayın organlarında yayımlanan, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı, Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Pof. Dr. Zakir AVŞAR, yarışmada finalistleri değerlendirecek isimler arasında. 'Gözümün Nuru' filmi ile 20. Uluslararası Altın Koza Film Festivali'nde ve 25. Uluslararası Ankara Film Festivali'nde 'En İyi Kurgu', 'Orman'', filmi ile 9. Uluslararası Londra Yönetmenlerin Dünya Sineması Festivali'nde, 'Yabancı Dilde En İyi Kurgu' ve 'Kalandar Soğuğu' filmi ile 35. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde 'En İyi Kurgu' ödüllerine sahip Ali AGA yarışmanın bir diğer jüri üyesi. 'Yıldız Kısa Film Festivali'nin kurucularından olan, kısa film üzerine workshoplar düzenleyen, TRT'de metin yazarlığı yapan, birçok kanalda çeşitli programlarda görev alan,SİYAD üyesi, sinema yazarı ve Popüler Sinema Genel Yayın Yönetmeni Fırat SAYICI, yine yarışmanın jüri üyeleri arasında olacak. 'Şehir Tiyatrosu' ve 'Devlet Tiyatrosu'nda çeşitli oyunlarda görev alan, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nde oyunculuk ve diksiyon dersleri veren, 'Yeter', 'Kümes', 'Serçe Sarayı', 'Üzgünüm Leyla' filmlerindeki performanslarıyla beğeni kazanan oyuncu Selen DOMAÇ ile 2005 yılında yönetmen yardımcısı olarak başladığı kariyerine, film sektöründe bir çok dizi ve sinema filminde yardımcı yönetmen olarak devam eden yönettiği “Yarım” isimli film ile '22. Adana Uluslararası Film Festivali'nden ödülle dönen, Çağıl Nurhak AYDOĞDU KILIÇ ise yarışmada jüri üyesi olarak görev yapacak diğer isimler.
Ulusal Öğrenci filmleri yarışmasında kurmaca, belgesel, deneysel ve canlandırma dallarında 32 film yarışacak. Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması'nda ise, yine aynı dallarda 66 film jüri önüne çıkacak.
Her iki yarışmada, kendi kategorilerinde 'En İyi Film' seçilen eserler sahiplerine ödülleri, 24 Eylül Cumartesi akşamı yapılacak, Ödül Töreni'nde verilecek.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°