ADANA FİLM FESTİVALİ’NDEN BİR İLK DAHA
Manşet Haber 19.09.2018 13:51:00 0

ADANA FİLM FESTİVALİ’NDEN BİR İLK DAHA

ADANA FİLM FESTİVALİ’NDEN BİR İLK DAHA

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonuyla düzenlenecek Uluslararası Adana Film Festivali, 25. yılında Türkiye’de bir ilke daha imza atıyor. Dünyanın majör uluslararası film festivalleri için ürettiği festival gazeteleriyle bir markaya dönüşen Screen International, Adana’ya günlük gazete çıkarmaya geliyor. Bu sayede 129 senelik bir gelenek Adana Film Festivali’yle iş birliği yapmış olacak.

Cannes, Berlin, Toronto gibi dünyanın en gözde film festivallerinde, en köklü günlük gazeteleri çıkaran dergiler; Screen International, Hollywood Reporter ve Variety’dir. 1889’da kurulan, günümüzdeki formatını 1975’te alan İngiliz kuruluşu Screen, 2001’den beri de internet gazetesi olarak varlık gösteriyor.

Uluslararası festivallerde özellikle arkasına koyduğu yıldız tablosu ile yarışmaların nabzını tutmasıyla nam salmış bir yayın organı. Bu konuda 2014’te Cannes’da “Kış Uykusu”yla Nuri Bilge Ceylan’ın yaşayacağı Altın Palmiye zaferini günler öncesinden belli ederek uluslararası saygınlığını da arttırmıştı.

Bu yıl ise Screen’in editörü Matt Mueller önderliğindeki ekip, Adana Film Festivali’ne festival gazetesi çıkarmaya geliyor. 28 ve 29 Eylül’deki günlük gazeteler, hem Ulusal Uzun Metraj Yarışması heyecanının son günlerinin nabzını tutacak, hem de 25. yıla özel konularla festivale uluslararası bir boyut kazandıracak.

Adana Film Festivali Uluslararası Program Direktörü Kerem Akça’nın gerçekleştirdiği ortaklık kapsamında Adana Film Festivali; Screen International’ın Cannes 2018’deki sayılarında, Eylül dergisinde ve web sitesinde reklam verme olanağı buldu. Türkiyeli sinema yazarlarının yıldızları da Screen International’ın meşhur ‘yıldız tablosu’nda ulusal yarışmanın nabzını tutacak. Böylece derginin filmlere verdiği puanla yan yana yer alacak.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°