Adana Siyasetinde “KAN” ve
Manşet Haber 16.05.2016 23:13:33 0

Adana Siyasetinde “KAN” ve 'SARAY DARBESİ'Polemiği

Adana Siyasetinde “KAN” ve 'SARAY DARBESİ'Polemiği

Ankara siyasetindeki sertliğe Adana da uydu. İktidar partisinin İl Başkanı Avukat Fikret Yeni, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu için “Kan gölünde sörf yaptırmayız” açıklaması medyaya ulaştı AKP İl Başkanının açıklamasına Ana Muhalefet Partisinin İl Başkanı Ayhan Barut’tan soyası gibi yanıt geldi.fikretyeni

Adana siyasetini geren açıklamalardan ilki AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni’den geldi. Yeni, CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut’un kan üzerinden siyaseti önceleyen genel başkanlarının arkasını toplamada ısrarcı olduğunu belirterek “Daha önce de söylediğim gibi, bizim iç işlerimizle meşgul olmak yerine, siz kasetle iş başına gelen, eksi genel başkanınızın ayağının altından çekilen halının üstüne oturan, milleti ayrıştırmaktan kan söylemleri ile ülkeyi tökezletmekten başka mahareti olmayan genel başkanınızla ilgilenin” dedi.

Fikret Yeni, partisinin Danışma Meclisi Toplantısı’nda, “Başkanlık sistemi kanlı olur” dediği için tepki gösterdiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sahip çıkan Adana İl Başkanı Ayhan Barut’u da eleştirdi. Fikret Yeni, “Genel başkanınız ‘kan’ derken öyle anlaşılıyor ki, milletin kendi başkanını seçmesinden rahatsız ve kendi ideolojik şeflerinize ve halkımıza 90 yıldır dayatılan rejimin devamından yana. İşte zorba zihniyetinizin ve zorbalığın ‘kan’ hatırlatmasının temeli bu. Halkımız, 15 yıldır, bir kişinin isteğine göre değil, en özgür şekilde sandıkta sözünü en demokratik şekilde söylüyor, sizi rahatsız eden bu. Milletimizin iradesinin sizden yana tecelli etmemesinin sonucu bu feveranınız” dedi.

‘KAN DÖKMEK SİZİN TARİNİZDE VAR’

Yazılı açıklamasında, kan dökmenin CHP’nin tarihinde yer aldığını iddia eden Fikret Yeni, “Kan dökmek, en çok da size ve tarihlerinize yakıştığı için, ondan söz etmeniz siyasi iflasınızın bir kez daha ilanıdır. Ancak kan tehditlerine pabuç bırakmayacak dağ gibi milletimizin varlığından ve bunu temsil eden iradenin olduğu idrakinden nasipsiz olmanız içler acısı.

Sayın Ayhan Barut da çok iyi biliyor ki, genel başkanları her seçim yaşadığı yenilginin sonucu girdiği psikolojinin sonucunda, derin bir çaresizlik içinde. Geldiği yeri dolduramadığı gibi öfkeleniyor, şikayet ediyor, vatandaşa kızıyor, Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret ediyor ve işin içinden çıkamayınca da son yaptığı gibi kan dökmekten söz ediyor.

Türkiye'ye ve CHP'ye ve bu millete bundan daha fazla kötülük nasıl yapılabilir ki” şeklinde konuştu.

‘SADECE CHP’YE DEĞİL TÜRKİYE’YE ZARAR VERİYOR’

CHP Genel Başkanı’nın söylemlerine halkın itibar etmediğini de kaydeden Başkan Fikret Yeni, “Ne söylerse söylesin millete bir tesiri yok CHP genel başkanının. Çünkü siyasetin doğal akışıyla değil de siyaset mühendisliğiyle bir yerlere geliyorsanız, o yeri hak etmediğiniz gibi hakkını da veremiyor. CHP genel başkanı partisini bir adım ileri götüremediği gibi giderek irtifa kaybettiriyor. Bunun ceremesini sadece CHP'liler değil, tüm Türkiye çekiyor.

CHP, AK Parti'nin 15 yıldır milletimizin tercihi olmasından dolayı ne yazık ki, eskiyi yani statükoyu korumaya çalıştığı için yeni bir şey üretemiyor. Üretmeyince hırçınlaşıyor ve kan kokusunu sokağa yaymada çare arıyor. Bu 12 Eylül darbe zihniyetinin tekerrüründen ibarettir. Ama artık Türkiye eski Türkiye değil. Vesayet ve bekçilerine prim vermiyor. Tüm çırpınış sebebiniz bu” diye konuştu.

SARAY DARBESİ

ayhanbarutCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Ayhan Barut, “4 Mayıs Saray Darbesi” nedeniyle partisinin 22 Mayıs’ta yapılacak olağanüstü kongresini “düğün”, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun zoraki görevini bırakmasını ise “bayrak değişimi”olarak nitelendiren AKP Adana İl Başkanı Fikret Yeni’nin bu tavrının “darbesevicilik” olduğunu iddia ettii. CHP’yi kan üzerinden siyaset yapmakla suçlayan AKP İl BaşkanıYeni’nin gülünç duruma düştüğünü belirten Barut, “Bugün siyaset anlayışını kan üzerine kuran tek parti AKP’dir. 7 Haziran seçimlerinde halk iradesini yok sayıp ülkede dikta rejimini yaşama geçirebilmek amacıyla,  400 milletvekili isteyerek ülkeyi kaosa teslim eden ve bugüne kadar 500’den fazla şehit verilmesine neden olan AKP’den başkası değildir. Sayın Fikret Yeni bunları göremiyorsa bir göz doktoruna gitmesinde yarar var” dedi.  Yeni’nin “Halkımıza 90 yıldır dayatılan rejim” sözleriyle varlığını borçlu olduğu Atatürk, Cumhuriyet rejimine ve demokrasiye karşı düşmanlığını kustuğunun altını çizen Barut, “Ağzınıza demokrasi, millet iradesi, sandık sözcükleri hiç yakışmıyor Sayın Yeni. Samimi değilsiniz. Bu halk sizi hiçbir zaman affetmeyecek” şeklinde konuştu.

“FİKRET YENİ KONUŞTUKÇA BATIYOR”

AKP Adana İl Başkanı Fikret Yeni’nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve şahsını hedef alan açıklamalarına yanıt veren CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, “Havanda su döven AKP’li Fikret Yeni konuştukça batıyor” diye konuştu.

“KANIMIZ, CANIMIZ PAHASINA CUMHURİYETİ KORUYACAĞIZ”

Barut, Fikret Yeni’nin ve diğer AKP’li yöneticilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TOBB Genel Kurulu’ndaki sözlerini kasıtlı olarak çarpıtarak toplumsal algıyı şekillendirmeye çalıştığını söyledi.   Barut, “Sayın Yeni, adına başkanlık dediğiniz dikta yönetimini Türkiye’nin kurucu partisi olan ve Cumhuriyetin, demokrasinin ve halk iradesinin yegane koruyucusu Cumhuriyet Halk Partisi’nin onurlu üyelerinin kanını dökmeden getiremeyeceksiniz. Biz CHP’liler kanımız, canımız pahasına Cumhuriyeti, demokrasiyi ve halk iradesini savunacağız” ifadelerini kullandı.

“YENİ, ATATÜRK VE CUMHURİYET DÜŞMANLIĞINI KUSTU”

Fikret Yeni’nin, Cumhuriyeti, Cumhuriyetin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını hedef alan “Halkımıza 90 yıldır dayatılan rejim”şeklindeki sözleriyle Atatürk, Cumhuriyet ve demokrasi düşmanlığını kustuğunu vurgulayan Barut, “Ağzınıza demokrasi, halk iradesi, sandık sözcükleri hiç yakışmıyor Sayın Yeni. Hiç samimi değilsiniz”şeklinde konuştu.

“BUNUN ADI DARBESEVİCİLİKTİR”

Darbelerin bir siyasi partiye değil hükümete, demokrasiye ve Cumhuriyet rejimine yapıldığının altını çizen Barut, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlık görevinden ayrılmak zorunda bırakılmasının da bir darbe olduğunun altını çizdi. Bu nedenle 4 Mayıs Saray Darbesi’nin sadece hükümeti kuran AKP’nin değil, tüm Türkiye’nin sorunu olduğunu belirten Barut, AKP’nin Saray Darbesi’ne boyun eğdiğini yineledi. Başbakan Davutoğlu’nun görevinden ayrılmak zorunda bırakılmasını “Bayrak değişimi”, darbe nedeniyle partisinin yapılacak olağanüstü kongresini “düğün” olarak değerlendiren AKP İl Başkanı Fikret Yeni’nin darbeyi savunduğunu kaydetti. Barut, “Yeni’nin bu tavrı darbeseviliciktir. Yani darbeden yana taraf olmak, koltuğunu kaybetmemek adına darbeye tutunmak, darbeden medet ummaktır” şeklinde konuştu.

“DARBENİN SAVUNUCULUĞUNU YAPIYORSUNUZ”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’de bugüne kadar gerçekleştirilen darbelere karşı direnerek dimdik ayakta durduğunun altını çizen Ayhan Barut, “Sayın Yeni, mensubu olduğunuz AKP ise iktidarını sürdürebilmek adına 4 Mayıs’ta gerçekleştirilen saray darbesine boyun eğmiştir. Siz de bu darbenin ateşli bir savunuculuğunu yaptınız ve yapmaya devam ediyorsunuz”  ifadelerini kullandı.

“KAN ÜZERİNDEN SİYASET YAPAN CHP DEĞİL AKP’DİR”

Kan üzerinden siyaset yapan partinin CHP değil,  AKP olduğunu belirten Barut, “7 Haziran seçimlerinde halk iradesini yok sayıp dikta rejimini yaşama geçirebilmek amacıyla 400 milletvekili alma uğruna ülkeyi kaosa teslim edip 500’den fazla şehit verilmesine neden olan hangi siyasi partidir Sayın Yeni? Bilmiyorsanız öğrenin. Gözünüzün önündeki gerçekleri görmüyorsanız bir göz doktoruna gidin ya da zihin açıcı faaliyetlerle ilgilenin” dedi.

“HAMASET YERİNE AKAN KANI DURDURMAK İÇİN ÇABA GÖSTERİN”

Çözüm süreci adı altında terör örgütüyle pazarlık masasına oturan, terör örgütünün güneydoğudaki kentleri cephaneliğe çevirmesine göz yumarak hemen her gün şehitlerin gelmesine neden olan ve şehitler üzerinden siyaset yapan partinin AKP olduğuna vurgu yapan Barut, “Türkiye’yi dini terör örgütlerinin arka bahçesi haline getiren, Suriye’deki terör örgütlerine insani yardım adı altında silah ve mühimmat gönderirken suçüstü yakalanan da AKP’dir Sayın Yeni. Türkiye canlı bombalarla da yine AKP döneminde tanışmıştır. İktidar sarhoşluğundan kurtulup ülke gerçeklerinin farkına varmanız ve hamaset yerine akan kanı durdurmak için çaba göstermenizi bekliyoruz Sayın Yeni” diye konuştu.

“AKP TOPLUMU PARAMPARÇA ETTİ”

Fikret Yeni’nin CHP’yi toplumu ayrıştırmakla suçlayarak mensubu olduğu AKP’nin toplumu paramparça eden politikalarını örtmeye çalıştığına işaret eden Barut, AKP’nin terör örgütleri tarafından katledilen insanları dahi mezhebine göre ayrıştırdığını kaydetti. Barut, “Toplumu, inançlarına, etnik kökenine ve diğer farklılıklarına göre sınıflandıran, ayrıştırarak toplumsal birliğimizi dinamitleyen AKP’den başkası değildir” şeklinde konuştu.

“AKP KANIN VE GÖZYAŞININ ADIDIR”

Yakın bir zamana kadar AKP’nin kol kola yürüdüğü “Paralel Yapı”nın avukatlığını yaptığı için koltuğu sallanan AKP İl Başkanı Fikret Yeni’nin, CHP’yi hedef alarak olağanüstü kongre sonrasında koltuğunu sağlama almaya çalıştığını dile getiren Barut, şöyle konuştu:

“Mensubu olduğunuz AKP’nin  uygulamaları nedeniyle bugün kan gölüne dönen güzelim ülkemizde, darbecilerin, halkın parasını hortumlayanların savunuculuğunu yaparak siyasette var olmaya çalışıyorsunuz.  Cumhuriyet tarihi boyunca AKP kadar Türkiye’ye zarar veren bir parti olmadı Sayın Yeni. AKP bugün kanın ve gözyaşının adıdır. Siz de bu suça ortaksınız.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°