Adana Stadı Yıl Sonunda Tamamlanıyor
Manşet Haber 10.07.2016 19:08:57 0

Adana Stadı Yıl Sonunda Tamamlanıyor

Adana Stadı Yıl Sonunda Tamamlanıyor

Vali Mahmut Demirtaş, 33 bin kişi kapasiteli Adana Şehir Stadı’nda incelemede bulundu ve yılsonunda tamamlanacağını açıkladı.vali_demirtas-stad (1)

Vali Yardımcısı Şükrü Çakır, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Abdulkadir Ataşbak ile Stadyumu gezerek incelenmede bulunan Vali Demirtaş, yüklenici firma yetkililerinden bilgi alarak, Adanalıların büyük bir heyecanla beklediği stadyumun her gün yükselmeye devam ettiğini söyledi. vali_demirtas-stad (2)

Vali Demirtaş, Adana’nın Sarıçam İlçesi’nde 102 dönüm arazi üzerinde yapılan stadın 2016 yılının sonunda hizmete gireceğini dile getirdi. UEFA standartlarına uygun olarak son teknolojinin kullanıldığı 33 bin kişi kapasiteli stadın, fiziki olarak yaklaşık yüzde 52, betonarme olarak da yüzde yüzlere ulaştığını ifade eden Vali Demirtaş, yeni stadın hizmete girmesiyle birlikte Adana’nın spor tesisi sorunun giderilmiş olacağını amatör ve profesyonel kulüplerin yanı sıra milli takımların da kamp ve müsabaka için Adana'yı tercih edeceklerini vurguladı. vali_demirtas-stad

Vali Demirtaş, 6 katlı yeni stat bünyesinde sosyal donatıların yanı sıra 10 asansör, 2 yürüyen merdiven, 104 turnike, çağdaş basın ve VIP tribünü olacağını belirterek, mimari olarak engellilere yönelik yapılan stat etrafında 431'i kapalı, toplam bin 444 araçlık otopark bulunacağını açıkladı.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°