Adana suç sayısında 8. sırada
Manşet Haber 22.01.2013 17:59:13 0

Adana suç sayısında 8. sırada

Adana suç sayısında 8. sırada

adana_ucakAdana’da 2011 ve 2012 yıllarında faile meçhul cinayet bulunmadığı açıklandı. Geçen yıl 512 tabanca, 1,5 milyon paket kaçak sigara, 12 bin uyuşturucu hap ve 530 kilo uyuşturucu madde ele geçirildi.

Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı; Asayiş, Trafik, Eğitim, Personel ve Muhabere Şube Müdürlüklerinin 2011 ve 2012 yılları mukayeseli değerlendirme raporu şöyle:

“İlimizin huzur ve güvenliğinin artırılması, her türlü suçun engellenmesi ve şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak Polis ve Jandarma ekiplerimiz 7/24 esasına göre asayiş hizmeti sunmaktadır. İlimizde meydana gelen bütün suçların %92'sinin asayiş suçu olduğu göz önüne alındığında asayiş hizmetlerinin önemi daha iyi anlaşılacaktır.

GÜVEN TİMLERİ GÖREVDE

Vatandaş odaklı bir güvenlik hizmetinin en önemli unsuru olan önleyici hizmetler        ilimizde; ana arterlerde ve halkımızın yoğun olarak bulunduğu merkezi bölgelerde yaya olarak görev yapan sivil' Güven Timleri', güven timlerinin etrafındaki bölgelerde görev yapan resmi ve motosikletli 'Yunus Timleri' ile şehrin bütün bölgelerinde 7/24 esasına göre çalışan 'Resmi Devriye Ekipleri' tarafından yürütülmektedir.

2012 yılı içerisinde ekiplerimizce 1 milyondan fazla gbt sorgulaması yapılmış ve değişik suçlardan aranan 5800 kişi yakalanmıştır.

512 tabanca, 1,5 milyon paket kaçak sigara, 12 bin uyuşturucu hap ve 530 kg. uyuşturucu madde elde edilmiştir.

SUÇ SAYISINDA 8. SIRADA

Ülke genelinde işlenen suç sayılarına göre Adana Türkiye'de 8. sırada, nüfus/suç sayısı oranında ise 10. sırada bulunmaktadır. Bu da önleyici hizmetlerin etkin bir şekilde yerine getirildiğinin bir göstergesidir.

SON 2 YILIN FAİLİ MEÇHUL CİNAYETİ YOK

Kişilere Karşı Suçlar: 2011 ve 2012 yılında fail-i meçhul cinayetimiz bulunmamaktadır. Kişilere karşı işlenen bütün suçlarda aydınlatma oranımız % 98'dir.

Malvarlığına Karşı Suçlar: Bütün suçlarda olduğu gibi malvarlığına karşı işlenen hırsızlık, yankesicilik, dolandırıcılık ve gasp gibi suç sayıları ülke ortalamasının altındadır. Bu suçlarda aydınlatma oranı % 43 olup, bu oran ülke ortalamasının çok üzerindedir.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°