Adana Tiyatro Festivali”  Sokağa Çıkıyor
Manşet Haber 12.04.2016 17:33:55 0

Adana Tiyatro Festivali” Sokağa Çıkıyor

Adana Tiyatro Festivali” Sokağa Çıkıyor

Adana(Ulus)--Sabancı Vakfı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları işbirliğiyle düzenlenenDevlet Tiyatroları - Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, her yaş grubuna yönelik atölyeler ve özel gösterilerle renklenecek son 10 gününe girdi. 19 - 25 Nisan 2016 tarihleri arasında, Almanya’dan Familie Flöz ekibi “Hotel Paradiso” , Sivas Devlet Tiyatrosu “Üç Tekerlekli Araba” ve İzmir Devlet Tiyatrosu “Kurban” adlı oyunlarını sahneleyecek.

Festivalin bu yıla özel açık hava gösterisini İspanya’dan katılacak Cia La Tal ekibi gerçekleştirilecek. Sokak tiyatrosunun başarılı bir örneği olan ‘Guguklu Saat’ oyunu 22 ve 23 Nisan saat 15.00’te, Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi bahçesinde sergilenecek.1460452053_Almanya_Family_Floz_6

Familie Flöz’ün sahneleyeceği “Hotel Paradiso” oyunu ise sahibesinin ayakta tutmak için mücadele verdiği Paradiso Oteli’nde ilk cesedin yüzeye çıkmasıyla hem misafirler hem de çalışanların kendilerini içinde bulduğu çirkin olayları konu ediniyor. İzleyenler, baş döndüren sıra dağlar arasında hiç kimsenin kaçamayacağı karanlık ve dipsiz bir cehennem çukuruna dönen Paradiso Oteli’nin kara mizahla, fırtınalı duygularla ve melankoliyle çevrelenmesine şahit olacak.

Sivas Devlet Tiyatrosu’nun oyunu “Üç Tekerlekli Araba” ise Apal, Climando, flütçü ve Mita’nın hayatlarının bir cinayetle nasıl içinden çıkılamaz hale geldiğini anlatıyor. İzmir Devlet Tiyatrosu’nun sahneleyeceği “Kurban” oyunu da erkek egemen toplumların baskısı altında ezilen kadın figürü olan Zehra’nın töreye ve geleneklere direnişini konu alıyor.1460452060_Ispanya_La_Tal_Carillo_1

Atölye çalışmaları, festivale katılanlara keyifli fırsatlar sunuyor

Festivalin neşesini artıran atölyelerde ise bu hafta birbirinden keyifli çalışmalar yapılacak. Kukla Yapım ve Oynatım Atölyesi’nde profesyonel kuklaların nasıl yapıldığını ve hayat bulduğunu merak edenler ile içlerindeki çocuğu yeniden keşfetmek isteyenler için, farklı teknik ve malzemeler tanıtılarak uygulama yapılacak.1460452062_I__zmir_Devlet_Tiyatrosu_Kurban_5

Atık Malzemelerde Kostüm Yapımı’na katılanlar ise tiyatro oyununun tamamlayıcısı kostümlerin yapım sürecini keşfedecek, bulabilecekleri türde objelerle kostümler oluşturarak hem yaratıcılığın sınırlarını zorlayacak hem de keyifli bir deneyim yaşayacak. Çocuklarla Maske Yapımı’nda ise en kolay ve hızlı şekilde maske yapımını ve tekniklerini uygulamalı olarak öğrenme fırsatı sunulacak.1460452064_I__zmir_Devlet_Tiyatrosu_Kurban_6

Deri El Sanatları Atölyesi’nde, doğal ve geleneksel yöntemler ile tabaklanmış deri ile günlük yaşamda aksesuar olarak kullanılan çanta ve kemerler hazırlanacak. Natürel deri, alet ve malzeme tanıtımının yanı sıra tedarik edileceği yerler konusunda bilgi paylaşımının da yapılacağı atölyede, ürün çalışma teknikleri ve malzeme kullanımı uygulamalı olarak gösterilecek.1460452065_Sivas_06

18-25 yaş grubu katılımcılar Beden Yoluyla Macbeth'in Keşfi atölye çalışmasında derinlemesine incelemeler yapacak.
























































































































TARİHGÜNSAATGRUP ADIOYUN ADI
19.NisSalı20.00Familie Flöz (Almanya)Hotel Paradiso
20.NisÇarşamba20.00
19.NisSalı13.00Kukla Yapım ve Oynatımı - Ayten Öğütçü
20.NisÇarşamba
21.NisPerşembe
21.NisPerşembe20.00Sivas Devlet TiyatrosuÜç Tekerlekli Araba
22.NisCuma20.00
21.NisPerşembe13.00Atık Malzemelerde Kostüm Yapımı - Ceren Karahan, Özlem Karabay
22.NisCuma
23.NisCumartesi
21.NisPerşembe13.00Çocuklarla Maske Yapımı - İlhan Ateş
22.NisCuma
23.NisCumartesi
22.NisSalı15.00Cia La Tal (İspanya)Guguklu Saat (Festival Özel Gösterisi)
23.NisÇarşamba15.00
22.NisCuma13.00Deri El Sanatları Atölyesi - Serdal İnözü
23.NisCumartesi
23.NisCumartesi20.00İzmir Devlet TiyatrosuKurban
24.NisPazar15.00
20.00
24.NisPazar13.00Beden Yoluyla Macbeth'in Keşfi - Ali Barışık
25.NisPazartesi

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°