Adana, Türkiye’nin Buğday Tohumunu Üretiyor
Manşet Haber 1.03.2014 11:41:02 0

Adana, Türkiye’nin Buğday Tohumunu Üretiyor

Adana, Türkiye’nin Buğday Tohumunu Üretiyor

bugday_tohumuAdana’da Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde tohumluk buğday ıslah çalışmalarında önemli sonuçlar elde edildiği bildirildi.

Türkiye’de üretilen buğdayın yüzde 25’i de bu çeşitlerden üretiliyor. Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Kilis olmak üzere 8 ili kapsayan Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde bugüne kadar 13’ü ekmeklik 3’ü makarnalık buğday çeşidi geliştirildi.

Bu çeşitler içerisinde en fazla ekimi yapılanın Ceyhan 99 çeşidi olduğunu belirten Ziraat Mühendisi Dr. Nazım Dinçer, Türkiye’de ekilen çeşitlerin sadece yüzde onunu Ceyhan 99’un oluşturduğuna dikkat çekti.

Enstitüde, 150 dekarlık bir alanda, hastalık, verim ve kalite açısından uygun tohumlukların araştırılmasının yapıldığını vurgulayan Dinçer,  ”Uygun bir tohumun 15 yıl gibi bir sürede elde edildiğini, 1980 yılından bugüne elde edilen çeşitlerden sekizinin üretiminin yapıldığını, yeni bir çeşitin bu yıl, 4 yeni çeşitin de önümüzdeki yıl tescil edileceğini” söyledi.

tohum_bugday_adanaTescil sürecini iğne ile kuyu kazmaya benzeten Dr. Nazım Dinçer, “İğneyle kuyu kazmaya benzer tescil işi. 15-20 sene içerisinde bu kadar çeşitleri deneyip mevcut bölgedeki çeşitlerle yarıştırmak gerekiyor. Bir kaç özellik bakımından mevcut çeşitleri geçmesi gerekiyor ki tescil edilebilsin” dedi.

Son olarak buğday tohumu konusunda ülkeye yetmenin ötesinde ihracata da başladıklarını vurgulayan Dinçer, “Bazı ülkelere ihracatımız başlamış durumda. Önümüzdeki sene daha fazla ihraç edilecek diye düşünüyoruz. Başta Türki Cumhuriyetlerine, Irak’a komşu ülkelere ihraç ediyoruz” dedi.( HABER – SEMA ERDOĞAN-Kanal B)

 

bugdaytohumu_adana

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°