Adana’da 1920 faal dernek var
Manşet Haber 13.10.2012 16:05:12 0

Adana’da 1920 faal dernek var

Adana’da 1920 faal dernek var

Türkiye genelinde en fazla derneğin İstanbul’da olduğu ve ülke genelindeki dernek sayısının da 92 bin 782 olduğu bildirildi.
İçişleri Bakanlığına Dernekler Dairesi Başkanlığının verilerine göre, Türkiye genelinde faal olan 92bin 782 dernek bulunuyor. Yürürlüğe giren yasa ile 2004’ten sonra ülke genelinde aktif dernek ve vakıf sayısı artış gösterdi. 2004’te 69.439 olan dernek sayısı 2005’te 71 bin 287, 2006’da 73 bin 378, 2007’de 77 bin 849, 2008’de 80 bin 200, 2009’da 83.954, 2010’da 86 bin 324, 2011’de de 89 bin 495’e yükseldi.
Günaydın Adana Gazetesi’nin haberine göre, Türkiye’deki faal 92 bin 782’dernekten 1920’si Adana’da faaliyet gösteriyor. Adana, faal dernek sayısı bakımından İstanbul (18.595), Ankara (8.915), İzmir(5.095), Bursa(3.714), Kocaeli(2.718), Antalya(2.379) ve Konya’nın(2.371) ardından sekizinci sırada yer alıyor.
ADANA’DA 1920 DERNEK VAR
Adana’da faaliyet gösteren derneklerin ilçelere göre dağılımına bakıldığında kentte en fazla derneğin Seyhan ilçesi sınırları içerisinde faaliyet gösterdiği görülüyor. Seyhan’da 959 dernek bulunurken, bunu 235 dernekle Yüreğir, 234 dernekle Çukurova, 110 dernekle Ceyhan, 81 dernekle Sarıçam izliyor. En az derneğin bulunduğu ilçe ise Feke. Feke’de 5 dernek faaliyet gösterirken, Saimbeyli’de 10, Karaisalı ve Karataş’ta 13, İmamoğlu’nda da 17 dernek faal durumda.
2011 yılı istatistiklerine göre Adana’da 155’i merkezde 19’u ilçelerde olmak üzere 174 dernek kurulurken, 58’i merkezde, 19’u da ilçelerde toplam 77 dernek feshedildi. Bunların 72’si genel kurul kararıyla, 5’i ise mahkeme kararıyla tüzel kişiliğini sonlandırdı.
Bu yılın ilk üç ayında ise Adana’da 45 dernek kuruldu. Bunların 37’si kent merkezinde, 8’i de ilçelerde faaliyet gösteriyor. Aynı dönemde 14’ü genel kurul, 2’si de mahkeme kararıyla olmak üzere 16 dernek feshedildi. (GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°