ADANA’DA 2 MİLYON 87 BİN 773 DEKAR TARIM ARAZİSİ SULANDI
Manşet Haber 14.11.2020 19:28:24 0

ADANA’DA 2 MİLYON 87 BİN 773 DEKAR TARIM ARAZİSİ SULANDI

ADANA’DA 2 MİLYON 87 BİN 773 DEKAR TARIM ARAZİSİ SULANDI

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, 2020 yılında Adana’da 2 milyon 87 bin 773 dekar tarım arazisinin sulandığını açıkladı.
DSİ Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, yapılan yatırımlarla modern sulama sistemlerini yaygınlaştırmaya, tarımda su tasarrufu sağlamaya, çiftçilerimizin kazançlarını doğrudan ve dolaylı yollarla artırmaya ve ülke tarımına katkı sunmaya devam edildiğini bildirdi.
DSİ olarak son yıllarda modern sulama projelerini geliştirerek uygulamaya koyduklarını ifade eden DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, ‘Modern sulama ile tarımda sağlanan verim artışları, üretim deseninin çeşitlenmesi, çiftçi gelirlerinde doğrudan ve dolaylı artışa neden oluyor. Bu durum bir yandan kırsal kalkınmanın hedeflerinden olan yoksulluğun azaltılması amacına hizmet ediyor, bir taraftan da yaşam standardını yükseltmeye gayret ediyor.”dedi.
Adana’da 15 Mart 2020 tarihinde başlayan sulama sezonunun 31 Ekim 2020 tarihinde tamamlandığını açıklayan Genel Müdür Yıldız,’ 2020 yılı sulama sezonunda Adana ilimiz ve ilçelerimizde toplam 2 milyon 87 bin 773 dekar tarım arazisi sulanmıştır. Adana il ve ilçelerimizde 2020 yılında toplam 2 milyon 87 bin 773 dekar arazide yapılan sulu tarım ile birlikte 2020 yılı birim fiyatları ile ülkemiz ekonomisine 7 milyar 571 milyon 303 bin 948 TL katkı sağlanmıştır.” şeklinde konuştu.[caption id='attachment_126944' align='alignnone' width='300'] default[/caption]
Tarımın ülkeler için stratejik öneme sahip olduğunu, içinden geçilen salgın sürecinde bunun çok daha net görüldüğünü söyleyen DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, “İnşa ettiğimiz baraj ve göletler, sulama kanalları ile iletim hatları sayesinde suyu toprakla buluşturuyoruz. Yaptığımız toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile tarım arazilerini büyütüyoruz. Çiftçimizin gelirini, üretim konforunu yükseltiyoruz. Böylece kırsal alanlardan göçün belli ölçüde önüne geçtiğimiz gibi gıda arz güvenliğinin de teminatı oluyoruz.” dedi.[caption id='attachment_126943' align='alignnone' width='300'] DCIM100MEDIADJI_0012.JPG[/caption]
Yapılan sulama yatırımlarına ülke çiftçilerinden çok olumlu geri dönüşler aldıklarını ifade eden Genel Müdür Kaya Yıldız, “Adana ilimizde 2020 yılı sulama sezonunda problem yaşamadık. Yaptığımız yatırımlarla bunu sürekli hale getirmek ve modern sulama sistemlerini yaygınlaştırmak için çalışıyoruz. Hem suyumuza hem toprağımıza sahip çıkmaya devam ediyoruz. Çiftçilerimiz de üretmeye devam etsinler. Hep birlikte ülke tarımını daha yukarılara taşıyacağız.” Dedi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°