ADANA’DA 717 DEPREM KONUTUN YAPIMINA BAŞLANDI
Manşet Haber 18.03.2023 01:18:37 0

ADANA’DA 717 DEPREM KONUTUN YAPIMINA BAŞLANDI

ADANA’DA 717 DEPREM KONUTUN YAPIMINA BAŞLANDI






Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden etkilenen 11 ilde  toplamda 32 bin konutun inşaatına başlandığını açıklandı. Adana'da ise 717 deprem konutunun inşaatının devam ettiği bildirildi.





Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malatya Valiliğinde Afet Koordinasyon Merkezindeki toplantıda bir yıl içerisinde toplamda 650 bin konutun yapımını TOKİ, Emlak Konut, Yapı İşleri, Milli Emlak Genel Müdürlüğünce yürüteceklerini ifade ederek, yeni konutları yaparken sahada bilim insanları, akademisyenlerle çalışacaklarını belirtti.





Bilim insanları, akademisyenlerin önerileri ve fikirleri doğrultusunda Türkiye Ulusal Risk Kalkanı çerçevesinde alt çalışma gruplarıyla en doğru ve sağlam zeminde konutların inşasını gerçekleştirmeye çalıştıklarına dikkati çeken Bakan Kurum, okulu, camisi, yeşil alanı ve sosyal alanlarıyla, şehrin içerisindeki demografik ve kültürel yapıyı koruyacak, şehrin dokusunu yeniden ayağa kaldıracak anlayış ile çalışma yaptıklarını söyledi.





Niyetlerinin bir an önce afetzedeleri sağlam, güvenli konutlara yerleştirmek olduğunu dile getiren Bakan Kurum, şöyle konuştu:





'Bir taraftan geçici barınma alanların inşasını gerçekleştirirken diğer tarafta da hasar tespit ekiplerimiz 11 ilimizde eş zamanlı hasar tespit süreçlerini yürütüyorlar. Depremden etkilenen illerimizde şu ana kadar 5 milyon 337 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 847 bin bina bizzat yerine gidilip incelenmiş ve hasar tespitleri yapılmıştır. Bu hasar tespitler çerçevesinde içerisinde 876 bin bağımsız bölümden oluşan 298 bin binanın yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı ya da orta hasarlı olduğunun tespitini yaptık. Malatya'mızda 120 bin 462 bağımsız bölümden oluşan 38 bin binamız yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı ya da orta hasarlı olarak tespit edilmiştir.'





TOKİ'nin koordinasyonunda 11 ilde inşaat sürecini de yürüttüklerini vurgulayan Bakan Kurum, Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım seferberliğinin başlatıldığını hatırlattı. İnşaat çalışmaları hakkında bilgi veren Bakan Kurum, '21 Şubat inşaat sürecini başlattık ve bugüne kadar sözleşmelerimizi imzaladığımız Gaziantep'te 7 bin 747, Adıyaman'da 1400, Kilis'te 264, Hatay'da 296, Kahramanmaraş'ta 7 bin 628, Şanlıurfa'da 300, Malatya'da 5 bin 702, Elazığ'da 505, Adana'da 717, Osmaniye'de 50 olmak üzere toplamda 32 bin konutumuzun inşasına başlamış olduk.'





 ' kredi tutarımızı 1 milyon 250 bin liraya kadar çıkarmış olduk'





Kentsel dönüşümde yeni bir döneme girdiklerini aktaran Bakan Kurum, şunları kaydetti:





'Bir taraftan afet konutlarımızın bir taraftan sosyal konutların inşaatını yapacağız. Eş zamanlı inşa sürecini 81 ilimizde devam ettireceğiz. Kentsel dönüşümdeki kararlılığımızı, irademizi de daha da güçlendirmek adına Hazine ve Maliye Bakanlığımızla ortak bir çalışma yürüttük. Kentsel dönüşüm çalışması kapsamında vatandaşlarımızın kendi konutlarını, riskli konutlarını yenilemesi amacıyla kredi tutarımızı 1 milyon 250 bin liraya kadar çıkarmış olduk. 1,49 faiz tavanı ve 1,49'luk faizin de 0,70'lik oranını bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımızla birlikte devletimiz karşılayacak. Vatandaşımız 0,79 faiz oranıyla 10 yıl vadede 1 milyon 250 bin lira çekerek kendi binasının yenilenmesine destek vermiş olacağız.'



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°