ADANA’DA ACİL SERVİSE SALDIRIYA TEPKİLER
Manşet Haber 12.07.2022 01:17:17 0

ADANA’DA ACİL SERVİSE SALDIRIYA TEPKİLER

ADANA’DA ACİL SERVİSE SALDIRIYA TEPKİLER

Adana’da Çukurova Devlet Hastanesi acil servisine yapılan baskın Türkiye gündemine oturdu. Saldırıya Sağlık Bakanlığı, Tabip Odası, SES sendikası ile bir çok kurumdan tepki geldi.
Adana Çukurova Devlet Hastanesi acil servisine trafik kazasında yaralı olarak getirilen bir kişinin yakınları kayıt işlemleri sırasında taşkınlık çıkartıp doktorların ve hastane görevlilerinin üzerlerine yürüdü. Hasta yakınları, “Doktoru öldürmezsen adam değilim” gibi tehditlerde de bulundu.
Hastane Başhekimliğinden yapılan açıklamada, trafik kazası ile hastaneye getirilen kişiye gerekli müdahalelere rağmen hasta yakınlarının taşkınlık çıkardığı, hastaneye zarar verdikleri ve görevlileri tehdit ettikleri belirtildi.
Çukurova Devlet Hastanesi'ne dün akşam saat 21.00 sıralarında ambulansla trafik kazasında yaralanan Ahmet Direkçi getirildi. Acil Servis'te nöbetçi doktor Levent Sönmez yaralıyı değerlendirip ilgili tetkikleri istedi.
Stabil olarak değerlendirilen yaralının kanı alındıktan sonra hemşire tarafından kayıt-barkod alınması istenmesi üzerine ortalık karıştı.
İddiaya göre, yaklaşık 50 kişiyi bulan hasta yakınları yaralı olan yakınlarının durumunun ağır olduğunu iddia ederek bağırmaya başladı. Nöbetçi Dr. Sönmez, hasta yakınlarına yaralının durumunun stabil olduğunu söylemesine rağmen yine iddiaya göre yaralı yakınları doktorun üzerine yürümese üzerine Dr. Sönmez, diğer hastalara bakmak üzere sarı alanı terk etti.
Yaralı Ahmet Direkçi'nin yakınları hastaları ile ilgilenilmediği gerekçesiyle Acil Servis'te bulunan doktor ve görevlilere saldırıp kamu mallarına zarar verdi. Bazı hasta yakınları da doktorlara, “Doktoru öldürmezsem adam değilim” gibi tehditlerde bulundu.
DOKTORLAR KENDİLERİNİ ODALARINA KİLİTLEDİ
Yaralı yakınlarının saldırıları üzerine Acil Servis'teki tüm doktorlar can güvenliklerini sağlamak için hizmet vermeyi bırakıp kendilerini doktor odasına kilitledi. Bu sırada koridorda bulunan yaralı yakınları doktorlara ve görevlilere ölüm tehditlerini sürdürürken hastaneye zarar vermeye devam etti.
Acil Servis'te doktorlara ve diğer sağlık görevlilerini yönelik saldırı üzerine Sağlık Bakım Hizmet Müdürü, Nöbetçi İdari Hekim ve Başhekim tarafından emniyet müdürlüğü aranarak yardım istendi. Yardım üzerine hastaneye gelen polisler güçlükle saldırgan yaralı yakınlarını sakinleştirip Acil Servis dışına çıkarttı. Olayların durulması üzerine doktorlar ve diğer sağlık görevlileri sağlık hizmeti vermeye devam edebildi.
Doktorlara ve diğer sağlık görevlilerine yapılan saldırının ardından Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Halil Nacar hastaneye giderek başhekim, hastane idarecileri ve nöbetçi personellerden bilgi aldı.
SALDIRIYI KINADILAR
Çukurova Devlet Hastanesi'nde doktorlara ve sağlık görevlilerine yönelik yapılan saldırı üzerine Hekimler Birliği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi saldırıyı kınadı.
Hekimler Birliği’nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda; “Adana Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servis, yaklaşık 50 kişilik bir grubun basması sonucu çalışamaz hale gelmiş, can güvenliği olmayan hekimlerimiz, can güvenliği sağlanana ve yazılı beyanı tebliğ edilinceye kadar hizmetten çekilmiştir” denildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi Resmi Twitter Hesabı’ndan yapılan paylaşımda “Çukurova Devlet Hastanesinde hasta yakınları camı çerçeveyi indiriyor, “o doktoru öldürmezsem adam değilim” dediği herkes tarafından duyulan bir hasta yakını da var ve bir tane bile gözaltı yok! Arkadaşlarımız hizmetten çekilme hakkını kullandı.”denildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi’nin açıklamasının devamında şu ifadeler yer aldı:
“Bir arkadaşımızın daha şiddete uğramasına tahammülümüz yok! Bir saatten uzun acili işlemez hâle getiren hasta yakınlarına karşı sadece sevk seçeneğinin kullanılmasını kabul etmiyoruz! Şiddetin olduğu yerde biz çalışmayacağız!
Saldırganlar ve tehditler varken bir gözaltı bile yok! Hasta bakmaya başlandı Emniyet ekibi burada. Sabaha kadar emniyet desteği devam edecek dendi. Emniyet desteği ile çalışmak zorunda kalmayacağız. Şiddete bulaşan herkesin tutuklanmasını talep ediyoruz. Yöneticimiz arkadaşlarımızın yanında ve SES Genel Merkezi takip ediyor.”
Çukurova Devlet Hastanesi Başhekimliği de yaşanan olaylarla ilgili açıklamada bulundu. Çukurova Devlet Hastanesi Başhekimliğinin yazılı açıklamasında, dün saat 21.00 civarında acil servise trafik kazasında yaralanan bir kişinin getirildiği, yapılan gerekli müdahalelere rağmen hasta yakınlarının taşkınlık çıkardığı, hastaneye zarar verdikleri ve görevlileri tehdit ettikleri belirtildi.
Bunun üzerine adli makamlar ve emniyetle irtibata geçildiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Güvenlik endişesi olduğunu belirten hekimlere izin önerilmiş, kendileri göreve devam etmek istediklerini belirtmişlerdir. Acil servis hizmeti gerekli düzenlemeler yapılarak devam etmiştir.
Olay sosyal medyada ‘Adana Çukurova Devlet Hastanesi acil servisi, hasta yakını yaklaşık 50 kişilik grup tarafından basıldı’ şeklinde haberleştirilmiştir.
Acil servise trafik kazası sebebiyle başvuran hastanın çok sayıda yakını hastaneye gelmiş, özetlendiği şekilde üzücü olaylar yaşanmıştır fakat bunun ‘acil servisin basılması’ şeklinde tanımlanması doğru değildir. Haberlerdeki ‘acil servisin hizmet vermediği’ yorumu da gerçek dışıdır.”
ZEYDAN KARALAR: İNSANLIK DIŞI SALDIRIYI KINIYORUZ
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne yapılan saldırıyı kınadı. Başkan Karalar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Çukurova Devlet Hastanesi acil servis bölümüne 50 kişilik bir grup tarafından düzenlenen alçak saldırı bayram günümüzü kabusa çevirdi. Pandemiye rağmen hayatlarını hiçe sayarak üstün fedakarlıkla bizlere bakan hekimlerimize ve tüm sağlıkçılarımıza yapılan bu insanlık dışı saldırıyı kınıyoruz.
Toplumun tüm birimlerini bu konuda acil harekete geçmeye davet ediyoruz. Hem de çok acil. Sağlık sisteminin bozukluğuna ve kapasitelerinin çok üstünde çalışma temposuna dayanan sağlıkçılarımızın omuzlarına bir de can güvenliği kaygısı eklemeye kimsenin hakkı yok.
Canımızı emanet ettiklerimizin canı da tüm topluma, yani her birimize emanet bunu lütfen hiç unutmayalım.”
SAĞLIK BAKANINI ETİKETLEDİ
Yaşanan olayın ardından Adana Tabip Odası, sosyal medya hesabından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı etiketleyerek, “Çukurova Devlet Hastanesindeki sağlıkta şiddet olayının takipçisiyiz. Adana Tabip Odası Başkanı olay yerindedir. Güvenlikli ortamlarda çalışmamız sağlanmalıdır…” ifadelerini kullandı.
“MESLEKTAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ VE OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ”
Adana Tabip Odası’nın paylaşımını alıntılayan Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Sadece mesleğimizi değil, tüm toplumsal yaşamı yıkıma uğratan bu şiddetin ve şiddet dilinin dün olduğu gibi bugün de karşısındayız. Toplum sağlığını korumak ve geliştirmek için emek veren meslektaşlarımızın yanındayız ve olayın takipçisiyiz.” paylaşımında bulundu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°