Adana’da aileler okulu bastı, müfettişler kaçtı!
Manşet Haber 14.03.2014 18:37:16 0

Adana’da aileler okulu bastı, müfettişler kaçtı!

Adana’da aileler okulu bastı, müfettişler kaçtı!

veliler_okulMilli Eğitim Bakanlığı tarafından 81 İl Valisine gönderilen talimatın ilk uygulaması Adana’da gerçekleştirildi. İl Milli Eğitim Müfettişleri dün ve bugün aralarında Özel Adana Başkent Okullari, Adana Çukurova Bilfen, Adana Koleji, Adana Doğa Koleji, özel dersane ve etüd merkezlerinin de bulunduğu eğitim kurumlarında inceleme başlatıldı.

Milli Eğitim Adana Başkent Okullarına 5, Adana Çukurova Bilfen Okullarına 3, Doğa Kolejine de 3 müfettiş görevlendirildi. Müfettişler Bakanlık tarafından gönderildiği öğrenilen şablon soruları ilköğretim ve lise öğrencilerine sormaya başladı. Olaydan haberdar olan okul aile birliği yöneticileri ile veliler okullara akın etti. Milli Eğitim müfettişleri özel dershaneleri de inceleme yaptı. Bu gelişmelerden sonra  aileler okula akın etti. öğrenciler derse girmedi, müfettişler okulu terk etmek zorunda kaldı.  Velilerin şikayetleri üzerine Adana Barosu da harekete geçti.

Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, öğrencileri odaya çekti ve sorguladı. Müfettişlerin öğrencilere, 'Atatürk'ü mü yoksa Erdoğan'ı mı seviyorsun'' sorusunu yönelttiği iddia edildi. Öğrencilere, 'Okulunuzda Başbakan aleyhine konuşuluyor mu?'' sorusunun yöneltildiği de öğrenildi. ''Ayakkabı kutusu''na ilişkin soruların da öğrencilere sorulduğu belirtildi.

Türkiye'yi ayağa kaldıracak olay Adana'da yaşadı.  Müfettişlerin, öğrencilere 'Öğretmenleriniz ya da başka bir kimse sizi siyasi düşüncesine göre davranmanız için zorladı mı?'' diye sordu. Müfettişlerin, 'Okulda siyasi suçtan ceza alan oldu mu?'' sorusunu yönelttiği de öğrenildi. Sorguya çekilen öğrencilere 'Okulunuzda Cumhurbaşkanımız ya da Başbakanımız a karşı kötü söz ya da slogan söylendi mi?' sorusu da soruldu.

VELİLER OKULU BASTI, MÜFETTİŞLER KAÇTI

Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin  özel okullar ile kolejlere giderek öğrencileri sorguya çekmesi ve birbirinden garip sorular sormasının ortaya çıkması üzerine aileler Özel Çukurova Bilfen Koleji'ne akın etti. Müfettişlerin ''çalışma yaptığı'' odaya giren aileler, 'Okulu hemen terk edin, böyle sorular sormaya ne hakkınız var?'' tepkisini yöneltti. Müfettişler ise suçlamalara herhangi bir yanıt vermedi. aileler ile müfettişler arasında yaşanan gerilim, müfettişlerin  okulu terk etmesiyle sona erdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°