ADANA’DA DEPREMZEDELERE PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZİ
Manşet Haber 26.05.2023 00:19:22 0

ADANA’DA DEPREMZEDELERE PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZİ

ADANA’DA DEPREMZEDELERE PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZİ






Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen vatandaşlar için geçici konteyner kentte, Psikososyal Destek Merkezi kurulması ve depremzede kadınlar için önemli bir geçim kaynağı olabilecek Saya-Adana Atölyesi projeleri törenle imzalandı.





Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen projeleri imzalayan Vali Dr. Süleyman, törende yaptığı değerlendirmede, tüm ülkemizi derinden sarsan depremlerin vatandaşlarımızda yarattığı olumsuz etkileri silmek adına önemli çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.





Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce hazırlanan Psikososyal Destek Merkezi ve Ticaret İl Müdürlüğünce hazırlanan Saya-Adana Atölyesi projeleri hakkında bilgi veren Vali Elban, “Psikososyal Destek Merkezimizde, afetzede vatandaşlarımıza yönelik psikososyal destek hizmeti vererek vatandaşlarımızın deprem sonrası yaşadığı psikolojik rahatsızlıkları önlemeyi ve onların iyilik hallerini arttırarak normal yaşamlarına yeniden dönmelerine yardımcı olmayı hedeflemekteyiz.” dedi.





Saya-Adana Atölyesine de değinen Vali Elban, kentimizde sayacılığın önemli bir ekonomik faaliyet alanı olduğunu belirterek “ Ancak, ayakkabının üst bölümü olan saya üretimi yapabilenlerin sayısı zamanla azalmıştır. Makine kullanımının yanı sıra mutlaka el emeği gerektiren sayacılık, kadınların çalışmasına oldukça uygundur. Kuracağımız atölyemizin ekonomik zorluk yaşayan depremzede kadınlarımız için önemli bir geçim kaynağı olacağını düşünüyoruz. Kadınlarımız sayacılık alanında mesleki yetkinlik kazanacak, atölyede üretim yaparak ekonomik yönden güçlenecektir. Bu proje ile atölyede üretilen sayaların kooperatif üzerinden yerel ayakkabı üreticisi işletmelere satıldığı sürdürülebilir bir iş modeli oluşturulmasını; böylece, dezavantajlı depremzede kadınlarımıza ekonomik bağımsızlık kazandırmayı amaçlamaktayız. ” dedi.





Depremzedelerimizin hayatlarını normalleştirmeye yönelik var güçleriyle çalıştıklarını belirten Vali Elban, projeler için atılan imzaların hayırlı uğurlu olması temennisinde bulundu.





İmza törenine Vali Yardımcısı Huriye Küpeli Kan,  Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nevzat Özer, Ticaret İl Müdürü Adnan Ekiz ile Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Rifat Duran da katıldı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°