ADANA’DA EĞİTİM FUARI
Manşet Haber 23.09.2018 23:01:21 0

ADANA’DA EĞİTİM FUARI

ADANA’DA EĞİTİM FUARI

‘Benim Okulum Eğitim Fuarı’, 29 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında Adana’da kapılarını ziyaretçilerine açacak.
2K Fuarcılık tarafından düzenlenen, Türkiye’nin ilk ve tek butik fuarı olan; ‘Benim Okulum Eğitim Fuarı’ için geri sayım sürüyor. 29 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek olan organizasyon, aynı zamanda da ‘yaşayan bir fuar’ olarak da öne çıkıyor. Fuarı adeta bir festival havasında gerçekleştireceklerini kaydeden 2K Farcılık Genel Müdürü Ayça Katlav, “7’den 70’e herkesin kendinden bir parça bulup, yine kendini eğitip geliştirebileceği yaşayan bir fuar düzenleyeceğiz” dedi.
TÜRKİYE’DE İLK VE TEK
Fuar sektörüne butik, kaliteli ve inovatif çözümler getirip, Adana’yı ‘ticari bir buluşma merkezi’ haline getirme noktasında yola çıkan ‘2K Fuarcılık’, Türkiye’nin ilk ve tek butik fuarı olarak öne çıkan; ‘Benim Okulum Eğitim Fuarı’nı 29 Kasım-2 Aralık 2018 tarihleri arasında TÜYAP Adana Uluslararası Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirecek. Fuar için geri sayım sürerken, hazırlıklar da devam ediyor.
FESTİVAL HAVASINDA BİR FUAR OLACAK
‘Adana 1. Benim Okulum Eğitim Fuarı’ ile birlikte yine bir ilke daha imza atacaklarını kaydeden Katlav, standart fuar anlayışının dışına çıkıp, Adana ve Çukurova’yı ‘yaşayan fuar’ anlayışıyla buluşturacaklarını söyledi. Fuarın, adeta bir festival havasında organize edileceğini anlatan Katlav, bu noktada da ‘sürdürülebilir bir eğitim’ mottosu ile yola çıktıklarını vurguladı. Katlav, “Her yaşta eğitimin olduğu bilim çağında; 7’den 70’e herkesin kendinden bir parça bulup, kendini eğitip geliştirebileceği yaşayan bir fuar olacak” dedi.
GELECEĞİ BİRLİKTE KEŞFEDECEKLER
Ayça Katlav, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Bilim çağında yaşıyoruz ve bilim çağının gerektirdiği gibi yaşam tarzımız, hayata bakışımız, geleceğe yönelik beklentilerimiz var. İnovasyon, hayatımızın bir parçası ve inovatif olmayan iş ve kurumlar artık farkındalık yaratamadığı için gerilerde kalabiliyor. İşte biz de bu fuarla birlikte fark yaratacağız.” Katlav, fuar kapsamında ‘uzay çadırı’ ve ‘UFO’ gibi çeşitli etkinlik atölyelerinin yanı sıra üç boyutlu simülasyon gösterileriyle öğrenci ve velilerin geleceği keşfetmesini sağlayacaklarını belirtti.







YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°