“ADANA’DA EŞİT HİZMET YOK”
GÜNCEL 7.08.2016 23:34:36 0

“ADANA’DA EŞİT HİZMET YOK”

“ADANA’DA EŞİT HİZMET YOK”

Adana(Ulus)--Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Kozan’da köyler ve yaylalardaki vatandaşları ziyaret etti, “Birinci görevimiz halkımızın derdine ortak olmak, olabildiğince sorunlarına çözüm üretmektir” dedi.tumer_kozan_buyuksehir_esit

Bütünşehir Yasası ile birlikte mahalle statüsü verilen ancak merkez ilçelerdeki mahallelerin aldığı hizmetleri göremeyen Eskimantaş, Karahamzalı, Kargapazarı, Boztahta ve Göller Yaylası’nda vatandaşlarla bir araya gelen Zülfikar İnönü Tümer, sadece seçim zamanlarında vatandaşlarla buluşma devrinin sona erdiğini vurguladı. Meclisteki çalışmaları dışında Adana merkez ve tüm ilçelerde halkla buluşmaya özen gösterdiğini ifade eden Tümer, sorunların ilçe başkanları aracılığıyla kendisine kolayca ulaştırılabileceğine işaret etti.
Türkiye’nin iyi yönetilmediğine dikkat çeken Tümer, “Bütünşehir yasası çıktı ancak yol, içme suyu, sulama, kanalizasyon, temizlik sorunu arttı. Hiçbir bahaneye yer vermeden sorunların çözümü için ilçe başkanımız vasıtasıyla hangi konuda kim yetkiliyse kendisine ulaşacağız. Vatandaşın sorununa çözüm aramak bizim görevimiz” diye konuştu.
“ARADA DAĞLAR KADAR FARK VAR”
Belediye başkanlarının dahi bütünşehir yasasını özümseyemediğini söyleyen Tümer, “Adana’daki Gazipaşa mahallesi ile Boztahta, Eskimantaş, Kargapazarı, Karahamzalı ya da Göller Yaylası’na yapılan hizmeti bir tutamayız. Bütünşehir yasası her mahalleye eşit hizmeti öngörüyor ancak arada dağlar kadar fark var” dedi. Tümer, Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir kahramanlık örneği gösteren Kargapazar’da ‘Kurtuluş Anıtı’nı inceledi, köylülerden bilgi aldı.
Vatandaşların ağırlıklı olarak kanalizasyon, sulama, elektrik, yol, içme suyu, hazine arazileri ve orman sınırlarının yeniden belirlenmesine yönelik sorunlarını aktardığı Milletvekili Tümer, mahallelerde kendisine iletilen konularla ilgili yetkilileri anında arayarak çözüm arayışında bulundu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°