ADANA’DA GÖĞÜS YARILMADAN KALP AMELİYATI
Manşet Haber 23.06.2021 11:23:52 0

ADANA’DA GÖĞÜS YARILMADAN KALP AMELİYATI

ADANA’DA GÖĞÜS YARILMADAN KALP AMELİYATI


Türkiye’nin en büyük hastanelerinden biri olan Adana Şehir Hastanesi’nde, her yıl bini aşkın açıkkalp ameliyatı yapılmakta olup, halk arasında kapalı yöntem olarak bilinen göğüs ortadan yarılmadan, küçük kesilerle kalp kapağı değişimi ve koroner baypas ameliyatları,vatandaşların hiçbir ek ücret ödemesine gerek kalmadan başarıyla yapılıyor.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. İbrahim Özsöyler ve Op.Dr.Suat Karaca ‘nın bulunduğu ekip , son olarak Demir Oğultürk’e küçük kesi ile aort kapak değişimi, Nihat Ergöl’e koltuk altı kesi ile mitral kapak değişimi ve Şaban Yüceler’e ise sol meme hizasından koroner baypas ameliyatlarını başarılı bir şekilde uyguladı.
Prof. Dr. İbrahim Özsöyler, küçük kesiden kalp ameliyatlarının(minimal invaziv) kalp cerrahisi ile halk arasında kapalı yöntem olarak bilinen göğüs ortadan yarılmadan, küçük kesilerle yapılan kalp ameliyatlarını ifade ettiğini belirterek, bu konuda şöyle konuştu:
“Minimal kesilerle kalp ameliyatının yapılması, göğüs duvarının bütünlüğünü bozmadan yani sternotomi denilen göğsün ortadan yarılmasını uygulamadan, göğsün yanlarından kaburgaların arasından girerek gerek kalp kapağı değişimini yapmak, gerekse koroner bypass ameliyatlarını yapmak demektir. Her birinin ayrı teknikleri vardır. Kalp kapakları için sağ koltuk altından küçük kesilerle kalp ameliyatı yapılabilir. Koroner baypas ameliyatları ise özel aletler yardımıyla sol meme altından küçük 7-8 santimlik kesilerle yapılır.
Bunun yanında koltuk altından, meme altından, meme dış kıvrımından küçük 4-5 santimlik kesilerle kalp kapak ameliyatları,kalpten kitle çıkarılması, kalpte delik onarımı yapılabilmekte olup bazı ritm problemlerine eş zamanlı müdahale edilebilmektedir. Bu ameliyatların yapılabilmesinde gerekli test, analiz ve değerlendirmelerin ardından, hastanın uygunluk durumu belirlenir ve uzman hekim tarafından en uygun ameliyat yöntemine karar verilir.
Küçük kesilerle yapılan kalp cerrahisi , hastanın ameliyat sonrası daha az ağrı duymasını,istediği yönde ve şekilde yatabilmesini,enfeksiyon riskinin daha düşük olmasını ve toparlanmanın daha hızlı olmasını sağlar.Cerrah için meşakkatli,hasta için konforludur.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°