ADANA’DA “HER EV BİR SAHNE” PROJESİ
Manşet Haber 18.02.2021 22:38:36 0

ADANA’DA “HER EV BİR SAHNE” PROJESİ

ADANA’DA “HER EV BİR SAHNE” PROJESİ


“Her Ev Bir Sahne” projesi kapsamında 240 müzisyen 10 gün boyunca evlerinden 24 saat kesintisiz canlı konserler verecek. 28 Şubat tarihine kadar gerçekleştirilecek etkinliğin bilet satışlarından elde edilecek gelir, katılımcı müzisyenlere eşit olarak paylaştırılacak. Proje kapsamında Adana’dan da 7 müzisyen konser verecek.
Pandemi nedeniyle tüm dünyanın zor bir süreçten geçtiği dönemde en çok etkilenen sektörlerin başında müzik sektörü gelirken, Milyon Yapım gelir elde edemeyen müzisyenler için “Her Ev Bir Sahne” projesini hayata geçirme kararı aldı. Proje kapsamında, başvurular ile seçilen Türkiye’nin dört bir yanından 240 müzisyen, 10 gün boyunca 24 saat kesintisiz canlı konserler verecek. Her sanatçının maksimum 45’er dakika konser vereceği etkinlik, Türkiye’nin ilk biletli online etkinlik platformu Sosyo’dan canlı yayınlanacak.
DÜNYADA BİR İLK
10 gün boyunca 24 saat kesintisiz canlı müzik yayınının olacağı “Her Ev Bir Sahne” etkinliği, dünyada da bir ilk olarak tarihe geçecek. Elde edilecek gelirin müzisyenlere eşit olarak paylaştırılacağı etkinliğin biletleri 10 liradan satılıyor.
ADANA’DAN 7 MÜZİSYEN KONSER VERECEK
Proje kapsamında Adana’dan 7 müzisyen konser verecek. Ertan İşbilir, İsmail Gözüdok, Müge Köymen, Eren Yalçın, Gökhan Nazar, Koray İçen, Şimal Saraç vereceği konserlerle projede yer alacak ve müzisyen dayanışmasına destek olacak.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°