Adana’da Kurbanlık Sıkıntısı Yok
Manşet Haber 11.10.2013 01:19:54 0

Adana’da Kurbanlık Sıkıntısı Yok

Adana’da Kurbanlık Sıkıntısı Yok

dana_kurbanValilik, Adana’da kurbanlık için 38 bin 678 büyükbaş, 110 bin  küçükbaş hayvanın bulunduğunu ve kurbanlık sıkıntısının olmadığını açıkladı.

Valilikten yapılan açıklamada, 15-18 Ekim tarihlerinde kutlanacak olan Kurban Bayramı süresince kurbanlık hayvan hareketleri ve kurban kesimleri konusunda herhangi bir sorun yaşamaması amacıyla İl Kurban Komisyonunca gerekli çalışmaların yapıldığını, bu amaçla tüm ilçelerde hayvan satış ve kesim yerlerinin tespit edilerek ilan edildiği belirtildi. Halkımızın veteriner kontrolünde olan bu yerlerden hayvan alması ve kestirmesinin, olumsuz görüntülerin yaşanmamasının Adana’nın genel prestiji açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekilen Valilik açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

“Kurban Kesim ve satış yerlerinin denetimi konusunda İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüklerimizden yeterli sayıda veteriner hekim görevlendirmesi yapılmış olup, bayram süresince denetimlere devam edilecektir.

İlimizin büyükbaş ve küçükbaş tüm hayvanları son yıllarda küpelenerek kayıt altına alınmıştır. Kaçak hayvan hareketlerine kesinlikle müsamaha gösterilmemektedir. Ayrıca Adana genelinde programlı aşılama çalışmaları zamanında yapılarak hayvan sağlığının korunmasına azmi çaba sarf edilmektedir. Bu nedenle kurban kesecek kimselerin, kurbanlıklarını emin olarak satın almaları ve huzur içerisinde kestirmeleri konusunda herhangi bir kaygıya gerek bulunmamaktadır.

Adana'da 2012 yılında bir önceki yıla göre büyükbaş hayvan sayısı %26, küçükbaş hayvan sayısı ise %41 oranında artmıştır. Şu anda 38.678 büyükbaş, 110.000 civarında küçükbaş kurbanlık hayvan sayımız mevcut olup, bu rakamlar 2012 yılında kurbanlık olarak kesilen hayvan sayısının çok çok üzerindedir. Bu nedenle gerek kurbanlık hayvan sayısı ve gerekse hayvan fiyatları yönünden İlimizde herhangi bir sıkıntı yaşanması beklenmemektedir. Halkımız bayramı huzur ve güven içerisinde geçirmesi için her türlü tedbir alınmaktadır.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°