ADANA'DA METRO ÇALIŞMASI HAYAL!

ADANA'DA METRO ÇALIŞMASI HAYAL!

İktidarın ‘hizmet’ akışını, yerelde kazandıkları yerlere göre yaptığını biliyorduk da; bu denli açık-seçik söyleyebileceklerini düşünemiyorduk!
Nasıl düşünülür ki?
Alanları dolduran kalabalığa, ‘iktidarımız halkın hizmetinde’ denildiğini kaç kez duyduk öyle?
Öyle olmalıydı, iktidarlar ‘halkın’ yanında yer almalıydı, her yere hizmet sağlamalıydı…
Çünkü iktidarlar, kazanamadıkları yerel yönetimlerin de kamu hizmetlerinden yararlanmasını sağlayacak yapıdır.
‘Orada bir köy uzakta- O köy bizim köyümüzdür- Gezmesek de, tozmasak da- O köy bizim köyümüzdür…’ dizelerini yıllar önce yazan Ahmet Kutsi Tecer’in dediği gibi.
‘Orada bir kent var uzakta- O kent bizin kentimiz…’
***
‘Milli irade’ denilen, herkesin ‘uymasının’ zorunlu olduğu seçim sonuçlarına göre ‘halk’; yargılanamaz, sorgulanamaz, suçlanamaz, cezalandırılamaz!
‘Bana oy vermediğin için sana destek olmuyorum’ diyemez!
Birkaç gün önce, Arnavutköy’de gerçekleşen partisinin olağan kongresinde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ulaşımı, metroyu anlatırken içinden geçenleri döküyor, diyor ki;
‘Arnavutköy ile Başakşehir yeni ilçelerimiz. Baktığımız zaman gelecekte İstanbul’a en çok mühür basacak, yeni İstanbul dedirtecek ilçelerimiz. Şu anda üçüncü havalimanı ile başladı. Devamında Kanal İstanbul, metro…(…) baktığımız zaman Arnavutköy, oyu en çok olan ilçelerimizden birisi. Büyükşehir olarak Arnavutköy’e borcumuz olduğunu düşünüyorum. Bizim şu anda birinci önceliğimiz metro. Metro da birinci önceliğimiz en çok oy aldığımız yerler olacak inşallah.’
Sözün bittiği yer burası…
***
Yerel seçimler öncesinde, gerek gazete köşelerinde, gerekse televizyon-radyo izlencelerine katılanlardan bazıları ‘Adana büyümek, gelişmek istiyorsa iktidar partisinin adayını seçmek zorunda’ diyerek düşüncelerini belirtmişlerdi.
Seçmen ‘o’ yazılanları-söylenenleri değil, kendi istencine göre karar vermişti.
İktidarın, Adana gibi bir kentte yatırım yapmamasını gerektirecek ‘akılcı’ bir yaklaşım içerisinde olabileceğini düşünmemişti bile!
O gün görevde olanların; iktidarla birlikte yürüyebilmek için verdikleri çaba, görevleri süresinde gösterdikleri başarı seçmenin gözünde değerlendirilmiş, yerel yönetimden uzaklaştırılmışlardı!
***
CHP Milletvekili İbrahim Özdiş, Adana’da kamu yatırımlarının yetersiz olduğunu, yapılan belli başlı çalışmaların da yavaş ilerlediğinden söz ediyor.
Özdiş, konuşmasında Adana’nın ekonomik durumundan dolayı göç verdiğini, nüfus olarak geri sıralarda yer aldığını, işsizlik oranının büyüdüğünü anlattıktan sonra şunları söylüyor:
‘havalimanında ciddi projelendirme yapılmamış. Ortak akıl, kurumların ilgili taraflarını çağırır, düşüncesini alır. Sonra da işin takibini yapar. Yumurtalık serbest bölgesi, enerji bölgesi de sevindiricidir ama dağ fare doğurdu. Çivi bile çakılmış değil. Stadın keşfi de muhtemelen doğru yapılmıyordur…’
Konuyu açtığımızda, İBB’nin yaptığı açıklamayı anımsatıyor!
‘Birinci önceliğimiz en çok oy aldığımız yerler olacak inşallah.’
***
Önceleri, toplum önünde yapılan konuşmalar biraz daha yapıcı, kucaklayıcı, yapıştırıcı, umut dolu olurdu!
Artık buna uyanların, her gün biraz daha azaldığına tanık oluyoruz!
Seçmenin gözlerinin içine baka baka söylenmesinde, seçmenin ‘ağrılar’ duymasında, seçmenin ‘akıl yollarının’ kapanmasında hiçbir zorluk görülmüyor!
Deniyor ki:
‘En çok mühür basacak, yeni ilçelerimiz…’
Deniyor ki:
‘Şu ana yatırımlarımız başladı, metro ile sürecek…’
Deniyor ki:
‘Oyu en çok olan ilçelerimizden birisi, borcumuz olduğunu düşünüyorum…’
Deniyor ki:
‘Metro da birinci önceliğimiz en çok oy aldığımız yerler olacak inşallah…’
***
Şiiri ‘orada bir kent var uzakta- o kent bizim kentimizdir- gezmesek de tozmasak da- o kent bizim kentimizdir…’ biçiminde okumamız gerekirken, ‘oy gelmeyen kent yatırımı hak etmiyor’ diye anlam buluyorsa eğer;
Adana’da metro çalışması hayal!


Oktay EROL

22.03.2018 08:38:29

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI