ADANA’DA SADECE 14 YATAK ARTTI
Manşet Haber 19.05.2020 18:32:26 0

ADANA’DA SADECE 14 YATAK ARTTI

ADANA’DA SADECE 14 YATAK ARTTI






Uluslararası Şeffaflık Derneği şehir hastaneleri raporunu açıkladı. Adana’da 1550 yataklı şehir hastanesi açılmasına rağmen yatak sayısının sadece 14 arttığı belirtildi.





Cumhuriyet Gazetesi’nden Sena Yaşar’ın haberine göre, Uluslararası Şeffaflık Derneği’nce hazırlanan Şehir Hastaneleri 2020 raporu yayımlandı. Rapora göre, bazı hastaneler bataklık alana, şahıs arazilerine, bazıları hava kirliliğinin en çok hissedildiği alana yapıldı. Kimisi ulaşımın olmadığı otoyollar arasında kaldı. Raporda, özetle şu tespitlere yer verildi:





MALİYETLER KATLANDI





- Şehir hastanelerinin maliyeti, klasik kamu ihale yöntemlerine göre çok daha yüksek. Bilkent Şehir Hastanesi için yapılan analizlerle klasik ihale yöntemlerine göre yüzde 173 daha maliyetli olduğu belirlendi. İngiltere’de yapılan hesaplamalar ise maliyetin 3 katına kadar çıkabildiğini gösteriyor. Kayseri Şehir Hastanesi’nin 3.5 yıllık kirasıyla sabit yatırım tutarının karşılanacağı hesaplandı.





İLGİNÇ ARAZİLER





- Kayseri Şehir Hastanesi için belirlenen arazi, bataklık alanı ve bir kısmı şahıslara aitti. Elazığ Şehir Hastanesi için belirlenen arazinin bir kısmı şehitlik diğer kısmı sit alanıydı. Isparta Şehir Hastanesi, hava kirliliğinin en çok hissedildiği alana yapıldı. Konya’da ülkenin ilk tohum geliştirme arazisi üzerine inşa edilmek istenen şehir hastanesi, itirazlar sonucu mezbaha ve otoyol arasına sıkıştırıldı. Bilkent Şehir Hastanesi dere yatağı üzerine inşa edildi. Bursa Şehir Hastanesi ulaşımın olmadığı otoyollar arasına ve verimli tarım arazileri üzerine yapıldı.





ULAŞIMDA SIKINTI





- Hastaneler yapılırken, ulaşım rahatlığı göz önüne alınmadı. Kalkış noktaları illerin valilik binaları olan taksilerle belirlenen fiyatlara göre, şehir hastanelerine şehir merkezinden ulaşımın 30 ile 150 TL arasında, ulaşım süresinin ise 10 dakika ile 1 saat arasında değiştiği belirlendi. Yalnızca Yozgat’ta hastaneye 10 dakikada gidilebiliyor.





SIR GİBİ SAKLANIYOR





- Şehir hastanelerinin sözleşmeleri ve kira bedelleri ticari sır gerekçesiyle kamuoyu ile paylaşılmıyor. Ayrıca, kira ve hizmet bedellerinin ne kadarının Bakanlık bütçesinden ne kadarının döner sermayeden karşılandığının bilgisine erişelemiyor. Kalkınma Bakanlığı öngörülerine göre 10.6 milyar dolarlık sözleşme karşılığında 30.3 milyar dolar kira ödenecek. TL’nin yaşadığı değer kaybı nedeniyle döviz üzerinden yapılan sözleşmeler, her yıl artan bir yük olarak genel bütçeye yansıdı.





HİZMET TL, BORÇ DÖVİZ





- 2020’nin ilk 3 ayında, şehir hastanelerinin kira bedelleri 817 milyon 301 bin TL, hizmet bedelleri ise 648 milyon 480 bin TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, hastaneler ürettikleri sağlık hizmeti karşılığında TL olarak gelir elde ederken, borçlarını döviz olarak ödüyor.





RANT ŞİRKETE





Türkiye’de dünyada uygulanan yöntemlerden farklı olarak şirketlere bazı yeni avantajlar sağlandı. Şehir merkezindeki kamu hastanelerin taşınmazları yüklenici şirketlere otel, rezidans ve AVM yapmak üzere bedelsiz devredilecek. 





14 YATAK FARK ETTİ





- Adana il merkezinde kamu hastaneleri önceden 3 bin 11 yatak kapasitesi ile hizmet verirken, şehir hastanesi açıldıktan sonra 3 bin 25 yatak kapasitesi ile hizmet vermeye başladı.





64 HASTANE YAPILIRDI





- Yalnızca 2018 bütçesine “şehir hastaneleri” kullanım ve değişken hizmet bedeli için konulan 2.6 milyar TL ile 150 yataklı tam teşekküllü 64 hastane yaptırılabileceği hesaplandı. 2019 yılında Sağlık Bakanlığı bütçesine şehir hastanelerinin kirası ve hizmet bedeli için koyulan 6.15 milyar TL ile 400 yataklı 26 devlet hastanesi yapmanın mümkün olacağı belirlendi.





İŞ ARTTI, ÇALIŞAN AYNI





- Ayakta muayene ve yatan hasta sayıları arttı. Hizmet verilen uzmanlıkların artırılması ve büyüyen fiziki alanlar nedeniyle sağlık çalışanlarının iş yükü önemli oranda arttı; fakat personel sayısında kayda değer bir artış olmadığı tespit edildi. 



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°