Adana
Manşet Haber 20.02.2014 15:14:44 0

Adana'da Sivri Sinek Timi

Adana'da Sivri Sinek Timi

sinekle_mucadele Adana Büyükşehir Belediyesi, Adanalıların sineksiz ve rahat bir yaz geçirmesi için mücadeleye şubat ayı itibariyle başladı.

Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Cemalettin Kaya, vektörlerle mücadelenin ilk etabı olan; vektörlerin üreme, dinlenme ve yaşama alanları olan yeşil alanlar, kanal, fosseptik gibi yerlerde ilaçlama çalışmalarına başladıklarını söyledi.

Mücadelenin sadece sivrisinek ve karasinek değil hamam böceği, tatarcık, kene, bit-pire gibi haşarelere yönelik olduğunu da anlatan Cemalettin Kaya, “Mücadelemiz belediyemiz mücavir alan sınırında Seyhan, Yüreğir, Çukurova, Sarıçam ve Karaisalı ilçeleri ile 61 orman köyünü kapsamaktadır. 5 adet pulvarizatör, 5 adet holder, 8 adet kanal sisleme cihazı, 105 adet sırt pompası ve 137 personel ile sürdürülmektedir” dedi.

Cemalettin Kaya, çalışmalarda Sağlık Bakanlığı’nca ruhsatlandırılmış, onaylanmış ve etkinliği kanıtlanmış ilaçlar kullanıldığını belirterek, şöyle devam etti:

“Adanalılar bu konudaki şikayetlerini ve önerilerini koordinasyon merkezimizin 328 82 72 numaralı telefonu ile Büyükşehir Alo 153 hattına iletebilirler. Mücadelenin daha verimli olabilmesi adına vatandaşların, bodrumda ve apartman bahçesinde su birikintisi, açığa akan bir kanal, bahçede havuzu olan ve ömrünü tamamlamış lastik gördüklerinde muhtarlara ya da belediyemiz hatlarına başvurmasını bekliyoruz. Vatandaşlarımızın bu konudaki duyarlılığı mücadelenin daha verimli olmasını sağlayacaktır.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°