Adana’da “Stajyer Eczacı Eğitim Programı”
GÜNDEM 3.08.2015 11:16:16 0

Adana’da “Stajyer Eczacı Eğitim Programı”

Adana’da “Stajyer Eczacı Eğitim Programı”

Adana Eczacı Odası Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Eczacılık Fakültesi'nin 95eczaci_odasi_sertifika (1) öğrencisine 5 gün süren “Stajyer Eczacı Eğitim Programı” düzenledi.

Eczacı Odası Genel Sekreteri Mürsel Yalbuzdağ, Eczacılık Fakültesi öğrencilerinin eczanelerde staj yapmalarının zorunlu olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

“Biz mükemmeli arayan bir eczacı odasıyız. Odamızı, mesleğimizi, meslek örgütümüzü her zaman üst planda tutmaya çalışıyoruz. Sizler mezun olunca bu bayrağı bizlerden devralacaksınız. Siz stajyer eczacılara üniversitelerde verilmeyen eczacı-meslek örgütü ilişkilerini oda olarak biz vermeye çalışıyoruz. Bu program sayesinde eczane eczacılığının pratik ve önemli noktalarını, unutulmaya başlanan havan eczacılığı, majistral ilaçları (eczanede hazırlanan ilaçlar), eczanede hasta iletişimini, hasta yaklaşımını, değişen eczacılık yasa ve yönetmeliklerini ve yeni mezun eczacıları nelerin beklediğini öğrendiniz. Deneyimli eczacılarımız sizlere tecrübelerini aktardı. Yeni eczane açan meslektaşlarımız karşılaştıkları bürokratik engelleri paylaştı. Ecza Kooperatiflerinin ilaç dağıtımı çalışmalarını yerinde görerek dağıtım kanalının nasıl işlediğini, ilaç siparişi nasıl verilir? Acil ilaç kuryesi nasıl gider? Eczanelere Normal ilaç servisi nasıl gider? yerinde öğrendiniz.  Ham bilgi ile gelen sizler beş günlük sürede donanımlı hale geldiniz. Önümüzdeki yıl bu eğitimi daha da geliştirerek sürdürmeyi planlıyoruz. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu çalışmanın bütün verilerini diğer illerle ve fakültelerle de paylaşacağız. “eczaci_odasi_sertifika (2)

Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan’ın da katıldığı sertifika töreninde Eğitime destek veren Ecz. Alev Ersan, Ecz. Fatih Tambay, Ecz. Betül Taştepe, Ecz. Türkay Tuğrul, Ecz. Yasemin Aşlamacı, Ecz. Erdinç Ülker, Ecz. Zuhal Cengiz, Ecz. Nihan Şen, Ecz. Tuğçe Dalkır ve Ecz. Hakan Çelik’e, eğitime katılan stajyer eczacılara  sertifika verildi.  Stajer eczacılara katılım sertifikalarının yanı sıra ADEO logolu beyaz önlük, çanta, eczacılığın el kitabı ile eczacılık mevzuatı kitabı hediye edildi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°