Adana’da tecavüz girişimine 12 yıl hapis
Manşet Haber 6.09.2013 01:55:50 0

Adana’da tecavüz girişimine 12 yıl hapis

Adana’da tecavüz girişimine 12 yıl hapis

lincten_polisAdana’da eğlenmeye gittiği bardan kovulunca otomobilin içinde uyuyan 11 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan 45 yaşındaki Nazmi G. hakkında 12 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Nazmi G., 'Alkollüydüm, hiç bir şey hatırlamıyorum' diyerek kendini savundu.
Antalya'da yaşayan 31 yaşındaki Ş.S., kısa süre önce kızı E.S.'yi de yanına alarak Adana'ya geldi. Kızına bakabilmek ve geçimlerini sağlayabilmek için 14 Ağustos'ta gece geç saatlerde Sarıçam İlçesi'ndeki bir bara iş görüşmesine gitti. Otomobilin arka koltuğunda kızı yatarken kendisi ise bar işletmecesi ile görüşmek için bara girdi.

BARDAN KOVULDU

Bu sırada barda eğlenen Nazmi G., aldığı aşırı derecede alkolün etkisiyle konsomatrisler ile tartışınca kovuldu. Bardan atılan Nazmi G., bar önüne park edilmiş otomobilin arka koltuğunda uyuyan E.S.'yi fark etti. Önce etrafına bakındı. Kimsenin olmadığını görünce elini açık olan pencereden içeri uzatıp kapıyı açarak içeri girdi.

UYUYAN KIZA TECAVÜZE KALKIŞTI

İddiaya göre, uyuyan E.S.'nin boynunu öpüp, göğüslerini elleyerek cinsel istismarda bulunurken küçük kız uyanıp, 'Kurtarın beni' diye bağırarak çığlık attı. Kendisine tecavüz etmeye kalkışan Nazmi G.'yi de ayaklarıyla iteklemeye başladı.

Küçük kızın çığlıklarını duyan yoldan geçen bir kişi, otomobilde Nazmi G.'yi görünce bar önünde bulunanlara haber verdi.

Kalabalık otomobilin kapısını açın tecavüz zanlısını tekme tokat döverek linç etmek istedi. Anne Ş.S.'de gelip, vurmaya başladı.

LİNÇTEN POLİS KURTARDI

Küçük kız diğer kapıdan dışarı çıkartılırken, olay yerine gelen polis tecavüz zanlısını linç edilerek öldürülmekten son anda kurtarıp polis merkezine götürdü. Otomobilde küçük kıza tecavüz girişimi barın güvenlik kamerasınca saniye saniye görüntülendi.

tecavuzcu_12yilDAVA AÇILDI

Sevkedildiği adliyede nöbetçi mahkemece tutuklanan tecavüz zanlısı Nazmi G. hakkındaki soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, Adana 17'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan dava açtı. Savcı, Nazmi G.'nin 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istkedi.

'ÜZGÜNÜM'

Mahkemece kabul edilen iddianemede, Nazmi G.'nin ifadesine de yer verildi. Önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak olan tecavüz zanlısı, aşırı alkollü olması nedeniyle olayla ilgili hiç bir şeyi hatırlamadığını belirterek, 'Üzüntü ve pişmanlık içindeyim. Ne yaptığımı bilmiyorum' dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°