Adana’da Vatandaşa Portakal Suyu
Manşet Haber 6.04.2015 13:05:03 0

Adana’da Vatandaşa Portakal Suyu

Adana’da Vatandaşa Portakal Suyu

zeydan_portakal_suyu (3)Hem üreticiye destek hem de Adanalıların narenciye tüketimini arttırmak amacı ile üreticiden aldığı portakalı vatandaşlara dağıtan Seyhan Belediyesi Portakal Çiçeği Karnavalı boyunca vatandaşa taze sıkılmış portakal suyu dağıttı.

Yaptığı uygulamalarla örnek olan Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, daha önce söz verdiği portakal suyu dağıtma projesini hayata geçirdi. Bu yıl 3.’sü yapılan Portakal Çiçeği Karnavalı boyunca özel araçlarda sıkılan portal suları vatandaşa dağıtıldı. Böylelikle dalında kalacak portakal alınarak hem üreticiye destek olunuyor, hem de vatandaş C vitamini alıp hastalıklardan korunuyor.zeydan_portakal_suyu (2)

Uygulama vatandaşların memnuniyeti ile karşılanırken Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar uygulamanın gelecek yıl okul önlerinde gerçekleşeceğini ve çocukların, gençlerin sınıflara girmeden önce taze sıkılmış portakal suyu içeceğini söyledi. Başkan Karalar, “Uygulamamızın vatandaşların memnuniyeti ile karşılanması bizleri gerçekten çok mutlu ediyor. Daha önce portakal dağıttık şimdide özel araçlarla hazırladığımız portakal suyunu vatandaşa dağıtıyoruz. Burada amacımız öncelikle tüketiciye destek ve Adanalıların narenciye tüketimini arttırmak. Projemiz bundan sonra okul önlerinde gerçekleşecek. Gençlerimize, çocuklarımız sınıflarına girmeden, derslerine başlamadan önce taze sıkılmış portakal suyu içecek” ifadelerini kullandı.

zeydan_portakal_suyu (1)

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°