ADANALI EDEBİYATÇILARA ÇUKUROVA’DAN STANT
Manşet Haber 2.01.2020 19:53:41 0

ADANALI EDEBİYATÇILARA ÇUKUROVA’DAN STANT

ADANALI EDEBİYATÇILARA ÇUKUROVA’DAN STANT

4 Ocak Cumartesi günü kapılarını açacak olan Çukurova 13. Kitap Fuarı’nda Çukurova Belediyesi standında Adanalı edebiyatçılar ağırlanacak. Adanalı yazar ve şairler Çukurova Belediyesi standında imza günü yapacak ve okurlarıyla sohbet edecek. Başkan Soner Çetin, Adana’nın edebiyat dünyasına önemli isimler yetiştirdiğini belirterek, “Edebiyatçılarımıza ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
Çukurova Belediyesi, Çukurova 13. Kitap Fuarında kuracağı stantta Adanalı yazar ve şairleri ağırlayacak.
Çukurova 13. Kitap Fuarı kapılarını 4 Ocak Cumartesi günü kitapseverlere açacak. 14 Ocak tarihine kadar sürecek olan fuarda Çukurova Belediyesi de açacağı stantla yerini alacak. Çukurova Belediyesi standında Adana’nın yetiştirdiği 13 yazar ve şair imza günlerini gerçekleştirecek, okurlarıyla sohbet etmek imkanı bulacak.
5 Ocak’ta merhum Adnan Yücel’in eşi Ayşe Yücel, İsmail Tekin, Muzaffer Özen, 10 Ocak’ta Durmuş Sığırcı, Mehmet Babacanoğlu, Neslihan Dağlı, 11 Ocak’ta Mehmet Taşar, Selda Kaya, Ali Ozanemre, 12 Ocak’ta Giyasi Aydemir, Duran Aydın, Şahit Taş ve Demet Doğan Çukurova Belediyesi standında kitaplarını imzalayacak.
Adana’nın edebiyat dünyasına uluslararası üne sahip isimler hediye ettiğini vurgulayan Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Çukurova’nın bereketli toprakları her alanda önemli isimler yetiştirmiştir. Kültür ve sanat alanında dünyaca ünlü isimler çıkarmış bu topraklar Adana’mızı ve ülkemizi en iyi şekilde her platformda en iyi şekilde temsil etmişlerdir. Bizlere düşen kentimizin yetiştirdiği bu değerlere en iyi şekilde sahip çıkmaktır” dedi.
Başkan Soner Çetin, 13. Kitap Fuarında bu anlayışla Çukurova Belediyesi olarak stant açacaklarını ve bu stantta Adanalı yazar ve şairleri ağırlayacaklarını belirterek, “Kentimizin yetiştirdiği bu değerler fuar boyunca okurlarıyla buluşacak ve kitaplarını imzalayacaklar. Tüm Adanalı hemşehrilerimi fuara davet ediyorum” şeklinde konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°