Adanaspor en genç ikinci takım
Manşet Haber 19.08.2015 11:43:35 0

Adanaspor en genç ikinci takım

Adanaspor en genç ikinci takım

Birinci hafta itibari ile ilk onbirler de yapılan istatistiklerde Turuncu-Beyazlı takım ilk ikide yer aldı.
1.Lig’de ilk hafta geride kalırken oynanan 9 karşılaşmada sahaya çıkan ilk 11’ler arasında Adanaspor, Kayseri Erciyesspor’un ardından en genç ikinci takım oldu. Kayseri Erciyesspor’un içinde bulunduğu ekonomik durum sebebiyle zorunlu genç oyuncu oynattığı göz önüne alındığında; Adanaspor, ligin ilk haftasında sahaya sürdüğü ilk 11; 24.63 yaş ortalamasıyla en genç takım unvanını aldı.
Son yıllarda alt yapısına yaptığı büyük yatırımlarla adından söz ettiren Altınordu ise 24.91 yaş ortalamayla Adanaspor’un gerisinde kaldı. Ayrıca Adanaspor, alt yapısından yetiştirdiği 6 futbolcusunun 18 kişilik kadroda yer alması ve bunların 4 tanesiyle oyuna başlamasıyla istatistiklerde ilk sırayı kovaladı.
Kaplan kalecilerle de zirvede
Yapılan analizde 1.lig ilk haftasında forma giyen kalecilerin yaşlarıda karşılaştırıldı. Hem birinci kaleciler bazında hem de ikinci kalecilergöz önüne alındığında Adanaspor bu analizdede zirveye yerleşti. İlk 11 ‘de başlayan Hayrullah Mert Akyüz Lig’in en genç kalecisi oldu. Yedek Kulübesinde ikinci kaleci olarak bekleyen İrfan Can Eğribayat ise 17 yaşında.Alt yapıya önem veren diğer kulüpleri geri de bırakan Adanaspor’da bu başarının elde edilmesinde ki sebep ise Teknik Direktör Eyüp Arın ve ekibi olarak gösteriliyor.
Göztepe Mesaisi
Turuncu- Beyazlı takım Ligin ilk haftasında karşılaştığı Şanlıurfaspor ile berabere kalarak deplasmandan 1 puanla döndü. Kaçan iki puana üzülen camia zaman kaybetmeden Pazar günü 5 Ocak Stadyumunda konuk edecekleri Göztepe maçının hazırlıklarına başladı. Teknik Direktör Eyüp Arın gözetiminde günü çift antrenmanla geçiren Adanaspor bu karşılaşma sonunda ligdeki ilk galibiyetini almak istiyor.
’’ Arkadaşlık üst seviyede’’
Turuncu- Beyazlı takımın tecrübeli orta saha oyuncusu Olcay Turhan, takımdaki arkadaşlık ortamının üst seviyede olmasının kendileri için avantaj olduğunu belirterek, bu birlikteliği sahaya da yansıttıklarını söyledi. Turhan, ‘’ Şanlıurfaspor karşılaşmasında 3 puanı hak eden taraftık fakat olmadı. Takım olarak Şanlıurfaspor karşılaşmasını geride bıraktık. Şimdi önümüzde Göztepe müsabakası var. Kendi evimizde oynayacağımız ilk maç. Burada taraftarımızın da desteğiyle birlikte sahadan 3 puanla ayrılmak istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Taraftarlardan takıma destek
Göztepe karşılaşmasına Osman Yereşen Tesislerinde hazırlanan Adanaspor’a taraftarlardan destek geldi. Akşam antrenmanını tesislerde izlemeye gelen taraftarlar antrenman sonunda Teknik heyet ve futbolculara tatlı ikram etti. Takımlarına moral veren Turuncu-Beyazlı taraftarlar futbolcularla hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°